Kategori arşivi: Gediz Keşif Bisiklet Turu

Gediz Keşif Bisiklet Turu 4. Gün

5 Temmuz 2018 Perşembe

Eğlence – Emirfakı – Uşak

(Kör arkadaşlar için betimleme yapılmıştır )

 

Bir sabah tanıdık bir şehre girerken
Sıcak ve dost şeyler düşünür insan
Tanıdık bir yatak bekler sizi
Bir çocuk yüzü gülümser anılardan

Ataol Behramoğlu

 

Öne çıkmış olan görsel, beyaz badanalı, aynası ve yalağı uzun olan çeşme. Bisikletim KUZ da sol tarafta park etmiş durumda. Çeşmenin arkasında üç tane meşe ağacı gölgelik yapıyor.

20180705_121748_HDR

Gün ağarır ağarmaz uyanıyorum, doğada erken kalkmak var, ben de doğaya ayak uyduruyorum. Kalkınca ilk işim çadırımın fermuarını açıp dışarısını çekmek. Küçük bir ağaç, çalılar, zambak çiçekleri ve aşağıda olan tarla görünüyor.

20180705_062751_HDR

Çeşmeden elimi yüzümü yıkadım, ardından sabah kahvemi pişirip keyifle içtim ilk önce. Sonra çayı demledim, ardından iki yumurta kaynatıyorum. Kahvaltı hazır, diğer malzemeleri de çıkarıp sofraya serdim. 40 çeşit olmasa da köy kahvaltısı gibi oldu. Kahvaltıyı yaparken çay poşeti gözüme ilişti. Eskişehir bisiklet evinden aldığım poşet çay paketinde yazanlar “1 poşetten 20 bardak çay. 30 g demlik süzen poşet çay.” Basit bir hesap yapıyorum aklımdan. 1 poşetten 20 bardak çay çıktığına göre 1 çay bardağı 1.5 Liradan hesaplarsan 30 Lira yapar. 1 Kiloda kaç poşet var? 33 poşet. Onla onu çarpınca 660 bardak çay çıkıyor. O da 990 Lira yapıyor 1 Kilo çaydan. 1 Kilo çay kaç para? 30 yada 40 Lira. Çaycılık işi epey kazançlı ki bir poşetten 20 bardaktan fazla çay çıkarır bizim esnaf. Sonra poşet çayın fiyatı daha pahalı normal toz çaya göre. Gerisini varın siz hesaplayın. ( Yıl 2018, fiyatlar o yıla göre ) Sabah sabah bu hesap işi iyi oldu kahvaltı yaparken. Kırmızı pakette yazılanları yakından çekiyorum.

20180705_073330_HDR

Kahvaltımı keyifle yaptım, ardından topladım kahvaltılık malzemelerini. Çadırı ve eşyaları toparlayıp çantalarına yerleştirdim. Biraz da sanat çalışması yapmam gerek. Fotoğraf makinesini alıp resim çekmeye başladım. Yalağın bir ucundan iki borudan akan suyu yakınlaştırıp çekiyorum. İki borudan akan su yalağın içine dökülüyor. Boruların uçları 45 derece açılı kesilmiş. Borunun altından su ayrıca damlıyor.

DSCN4322

Çektiğim yerden normal olarak yalağı komple çekiyorum. Yalaktan bir boru ile dışarı fazlalık sular dışarı akıyor başka bir taş yalağın içine. Buradan da aşağıdaki bahçeye gidiyor sanırım.

DSCN4321

Çitlembik ağacının kalın gövdesini yakından çekiyorum. Çitlembik ağacı kayaların yarıklarına köklerini daldırmış, sağlam bir biçimde tutunuyor. Kökün biri gövdenin dışından 1 metre kadar uzaktaki kaya çatlağına girmiş.

DSCN4324

Hazırlığımı bitirip yola çıktım. Bir süre asfalt yoldan gidip rotaya göre sağa doğru, toprak yola girdim. Burada maden sahası var, işçiler çaya davet ettiler sağ olsunlar ama teşekkür ediyorum. Henüz kahvaltıda çokça çay içtiğimi belirterek yoluma devam ettim. Yol çay boyunca devam ediyor. Çay düzlüğüne tarlalar ekilip biçiliyor. Her tarlanın kıyısında uzun uzun kavaklar dikilmiş. Haliyle köylülerden hayırsever birisi çeşme yaptırmış yoldan gelip geçenler içsin diye. Ben de bir yolcu olarak içiyorum suyumu. Çeşme tuğladan yapılmış, aynası duvar olarak yüksek, içine kemerli çeşme aynası, borudan akan su, yanına iki tane tas konulmuş. Yalak ta tuğla örülerek yapılmış.

20180705_084132_HDR

Toprak yolda, çam ormanı içinde ilerliyorum. Hava Temmuz sıcağı, toprak yol kurumuş, toza dönüşmüş halde.

20180705_085941_HDR

Çay yatağında çınar ağaçları görünüyor. Bir kaç kavak ağacı da var.

20180705_091901_HDR

Küçük vadi giderek darlaşıyor.

20180705_092653_HDR

Toprak yol bazı yerlerde kötüleşiyor. İri taşlar iyice belirginleşti, dikkatli bir biçimde ilerliyorum.

20180705_093027_HDR

Çay yatağına geldim, burada çınar ağaçları kendilerine yer tutmuş başka ağaçların yetişmesine izin vermiyorlar sanki. Asırlık çınar ağaçları var kalın gövdelerine bakarak.

20180705_093411_HDR

Çayda az da olsa su akıyor çınar ağaçlarının gölgesinde.

20180705_093423_HDR

Çayın diğer tarafına geçtim, çam ormanı açıklığında bir ağaç kurumuş öylece duruyor.

20180705_094022_HDR

Toprak olan orman yolları karışık. Bazı yerde yolumu şaşırmadan gitmek olanaksız. Yoldan ayrıldığımı navigasyon uyarı sesi ile bildiriyor. İlk önce ne olduğunu anlamadan yoluma devam ettim. Resimde gördüğünüz çatalın sağından gittim bir süre. Haritaya bakınca yoldan uzaklaştığımı görünce tekrar yol çatağına geldim. Bu kez soldaki dik yokuşa sardım ama bisikleti ittirerek bir süre gittim. Yine rotadan uzaklaşınca tekrar yol çatağına döndüm. Bisikletim KUZ park etmiş yol çatağında.

20180705_094143_HDR

Yoldan ayrıldığımı haritadan görüyorum, gerisin geri gelerek rotaya girdim. Navigasyon beni takip ettiği için uyarı sesi vererek rotaya girdiğimi belirtiyor. Çay üzerindeki köprüde KUZ park etmiş olarak duruyor. Ben de gölgede rotayı inceliyorum. Ne tarafa gideceğimi kestirmeye çalışıyorum.

20180705_095540_HDR

Toprak yoldaki izlere bakarak yoldan araçlar geçmiş. Haliyle yine yanlış yollara saptığımı haritada görünce rotanın düz çizildiğini görüyorum. Ama ortalarda düz gideceğim bir yol görünmüyor. Cep telefonumdaki haritada çizilmiş rota yeşil renkte. Benim gittiğim çizgiler kahverengi renkte. Uydudan takip ediliyorum. Aşağıda geldiğim yolu ve sağa sola çizilmiş kahverengi çizgiler ve rotanın düz gittiğini gösterir resmi çekiyorum ekrandan.

QuickMemo+_2018-07-05-10-29-20

Sonunda gideceğim yolu güç bela gördüm. Yolun girişi derin kanal açılmış düz yolda. Hiç bir araç giremez yola, çünkü hendeği aşması olanaksız. Bisikletim KUZ yola girmiş, park halinde. Yol çamlarla örtülmüş neredeyse. Düz olan yol geniş ve açık.

20180705_101318_HDR

Yol kullanılmadığı için yağmur suları bozmaya başlamış. Yolun ortasında dere akmış yağmur yağınca, az derinlik oluşturmuş yatakta. Burası dik olduğundan bisikleti elimle ittirerek çıkarıyorum.

20180705_101422_HDR

Bir üst kademede olan düz yola çıktım. Burada da sağa, sola gittim ama haritadaki izler düz devam edeceğimi gösterince kayıp olan yol girişini aramaya başladım. Burada yolu daha zor buldum. Öyle ki yol girişi aşağıdaki yol girişinden daha da beter. Yine dozerle yolun kıyılarına kanal açılmış. Ve yol demeye bin şahit ister. Yağmur suları derin yarıklar açmış yola ve yol olduğu anlaşılmıyor. Bisikletim KUZ düz yolda park etmiş, yukarıya doğru giden açıklık takip ettiğim yol. Yani haritaya göre karşıdaki yoldan gideceğim.

20180705_102942_HDR

Neyse rotayı takip etmem gerekiyor, çünkü sağa ve sola giden yol hiç bir yere çıkmıyor haritaya göre. Bisikletimi elimde taşıyıp hendeği aşıyorum ilk önce. Beni epey zorladı hendeği aşmam. Sonra daha da dik olan yokuşu elimde bisikleti ittirerek çımaya başladım Sık sık dinlenmem gerek yoksa nefesim yetmiyor. Büyük güç harcıyorum yüklü bisikleti ittirirken. Yokuşun bir yerinde durup nefeslenirken beyaz akik taşı buldum. Bu beyaz akik taşı bana doğru yolda olduğumun bir işareti. Beyaz akik taşı Tevrat kitabında geçiyor. Adı da Urim. Bu taşı simyacılar da kullanıyor. Beyaz akik taşın adı Urim, siyah akik taşının adı da Tumim. Zor durumda kalınca karar vermek için bu taşları kullanıyorlar. Beyaz akik taşı evet, siyah akik taşı ise hayır demek. Hangi taşı çekerlerse o taşın rengine göre evet, yada hayır olarak karar veriyor simyacılar. Beyaz akik taşı Urim gidon çantamın üzerinde resmini çekiyorum.

20180705_103451_HDR

Güç bela, kan ter içinde yokuşu çıktım. Düzlüğe ulaşınca biraz dinleniyorum. Geldiğim yol aşağıya doğru gidiyor. KUZ park etmiş yolda. Etraf çam ormanı.

20180705_111302_HDR

Dinlenirken etrafı inceliyorum. Beyaz naylon poşetin dibine örümceğin birisi yuva yapmış kendine. Yuva ağ gibi değil de delik şeklinde. Dıştaki ağlara takılan avları yuvasında gizlenen örümcek çıkıp avlıyor hemencecik.

20180705_112202_HDR

Dağ çiçekleri de görmek ne güzel. Beş taç yapraklı eflatun renkli çiçeği yakından çekiyorum. Taçların birleştiği iç kısmında çember şeklinde siyah benekler var. Az dışında da mor beneklerle bezenmiş.

DSCN4330

Çıktığım yer yayla, buralarda buğday tarlaları görüyorum. Tarla kıyısında kurumuş ağaç kütükleri öylece duruyor.

DSCN4331

Tarla kıyısında örümcek yuvası kocaman. İçindeki örümcek epey büyük olmalı. Toprağın içine doğru açılan delik örümceğin mağarası gibi. Sanki örümcek içinde ayakları görünüyor.

DSCN4335

Tarlasına bakmaya gelmiş bir aile ile tanışıyorum. Beni çaya davet ediyorlar. Çayı semaverde, odun ateşi ile yapacaklar. Yanlarına oturuyorum ve muhabbet ediyoruz. Kadın pişirdiği pişilerden ikram ediyor. Buz gibi su da veriyor. Soğuk su epeydir içmemiştim, iyi geldi. Çay demlenmeden telefonla haber geliyor, adamın oğlunu arılar sokmuş. Apar topar motorlarına binip gittiler.  Ben de kendime yorgunluk kahvesi yapıyorum. Elimde kahve fincanı, içinde kahve ile kendimi elçek resim çekiyorum bisikletim KUZ ile birlikte.

20180705_114202

Kahvemi içtikten sonra yola çıktım. Köy yolu taş döşeli, makadam. Bisiklet için iyi değil, çünkü sarsıntılı gitmek zorunda kalıyorum.

20180705_115318_HDR

Neyse makadam yolda fazla gitmeden yol sola döndü. Yine toprak yolda, tarlalar arasında gidiyorum. Etrafta tek tük çitlembik ağaçları var.

20180705_120910_HDR

Uzun aynası ve yalağı olan çeşme görünce duruyorum. Burada meşe ağaçları var, gölgelik yapıyorlar. Burada mola veriyorum. Bisikletim KUZ solda park etmiş, uzun çeşme ve meşe ağaçları. Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

20180705_121748_HDR

Az önce kadının verdiği pişileri yiyorum, henüz taze olduğundan tadı da güzel. Pişiler yağlı olduğundan karnım iyice doyuyor. Naylon torba üzerinde pişiler.

20180705_122348_HDR

Toprak yol yine ikiye ayrılıyor, biri sağa, biri sola. Neyse ki rotada çizdiğimiz yol bana gideceğim yeri belirtiyor. Sağdaki yoldan gideceğim.

20180705_123355_HDR

Yüksek yayladayım, etrafı rahatça görebiliyorum. İlerisinin rakımı bulunduğum yere göre epey aşağıda kalıyor. Buralar kayalık arazi ve yol da toprak değil kayalık.

20180705_124340_HDR

Kayalık dağın tepesinden gidiyorum. Önümde küçük bir vadi ve tepelerinde kayalıklar baş göstermiş.

20180705_124957_HDR

Kaya olan yoldan gidiyorum, önümde bir köy var, evler görünüyor.

20180705_125001_HDR

Yolun yan tarafı kazılmış ve buraya kuyu kazılarak tulumba konulmuş. Kuyunun üzeri beton dökülerek örtülmüş.

20180705_130034_HDR

Köyden sonra asfalt yol başladı.

20180705_134416_HDR

Karşıma başka bir köy çıktı. Buradaki evin birisi yarım olarak pembe renge boyanmış, diğer yarısı kerpiç, taş olarak kalmış. Boyalı olan yer sıvalı.

20180705_140233_HDR

Yaklaşık 7 Kilometrelik bir inişten sonra Gediz – Uşak yoluna geldim. İniş çabuk oldu, sadece frene bastım, hiç pedal çevirmedim 7 Kilometre boyunca. İndiğim yolun ana yola bağlantısını çekiyorum.

20180705_141022_HDR

Düzlüğe inip rakım azalınca Temmuz ayının kavurucu sıcaklığı yüzüme vurdu. Yüzüme vurduğu gibi asfalt yola da vurunca yaylalardaki serin havanın etkisi geçti. Asfalt yol tamamen erimiş, yoldan gitmenin olanağı yok. Yol tek şerit ve banket kısmı çok dar. Tam kenarından gidiyorum erimiş asfalta değmeden. Ara sıra banket durumuna göre toprak yere inip oradan sürmeye başladım. Bir benzinlikte mola verdim, karnım da zil çalıyor. Markete ekmek ve soğuk su bulunca alıyorum. Yanına da bir kaç domates ve barbunya konserve ile karnımı doyuruyorum. Bolca soğuk su içerek biraz olsa da serinlemeye çalıştım. Bir karar vermem gerek, yola bu sıcakta devam etmem olanaksız. Asfalt erimiş, yol dar, kamyonlar, otobüsler tehlike yaratıyor. İlk önce Kula’ya kadar pedal çevirip kamp atmayı düşündüm. Haritaya baktım Kula 75 Kilometre kadar. Nasıl olsa çoğu yokuş aşağı, giderim dedim. Yola çıktım, Önüme gelen tabelada Uşak iline 20 Km kaldığını yazınca birden aklım başıma geldi. Ben niye Uşak’a gitmiyorum? Oradan da otobüse binip İzmir’e giderim ve akşam evde olurum. Bu fikir hoşuma gitti ve ana yola çıkıp sola, Uşak tarafına yöneldim. Bir kaç sert yokuştan sonra Uşak’a vardım. Girişte bir benzinliğe girip serinlemek ve dinlenmek için oturdum. Gölgede serin gazoz içerek ferahladım biraz.

Bu arada pazarlamacılık yapan komşum Halil aradı telefonla. Bana neredesin diye sordu. Ben de Uşak’tayım diye cevap verdim. O da ben Gediz’deyim, yarın Uşak’a geleceğim, beraber döneriz İzmir’e deyince bu gece Uşak’ta kalmaya karar verdim. Dinlenirken iki bisikletli yanıma gelip “Merhaba Urim Baba” diye selam verdiler. Arkadaşı tanımıyordum ama o beni İzmir’den, Perşembe akşamı bisikletçilerinden tanıyor. Neyse tekrar tanıştık, keşif turunda olduğumu, arkadaşlara bu gece nerede kalabilirim diye sordum. Onlar da parkta kalabilirsin dediler. Parkın yerini tarif edip evlerine gittiler.

Parkın olduğu yere geldim. burası büyük bir park. İlk önce bisikletle parkın içinde dolaşıp nereye çadır kuracağımı bakmaya başladım. Etrafta dolaşırken işgüzar park güvenlik görevlisi yanıma geldi. Hazır yanıma gelmişken o sormadan ben sordum nereye çadır kurabilirim diye. O da ilk önce burada çadır kurmak yasak deyince amirinle görüşeyim dedim. Yolcuya böyle yasaklarla mı savuşturacaksınız. Nerede misafirperverlik dedim. Güvenlik görevlisi amirini telefonla aradı, durumu anlattı ve bana dönüp parkın arka kısmında çadır kurabilirsin dedi. İçime su serpildi hava kararırken. Bisikletimden inip beraber yürümeye başladık. Bana nereye çadır kuracağımı gösterdi. Kendisine teşekkür ettim ve güvenlik görevlisi önemli bir görevi yerine getirmiş komutan edası ile görev gereği parkta dolaşmaya başladı.

Gece çadır yerine hamağı iki ağaca bağlayıp hamakta yatmaya karar verdim. Piknik masasının birinde konserve yemeği ve kalan ekmekle birlikte karnımı bir güzel doyurdum. Yandaki masadaki aile bana çay ikram etti. Ben de karşılık olarak kahve takımlarımı alıp onlara kahve pişirdim. Birlikte içtik sohbet ederek. Gece 12 ye kadar oturdum, insanlar evlerine gidip ortalık sakinleşince yol kıyısındaki iki ağaca hamağı bağlayıp yattım. Gece boyu köpeklerin bazıları havlayıp durdu. Köpekler yanımda yatıyorlardı. En ufak bir hareket yada seste havlamaya başlıyorlar yattığı yerden doğrulup. Hani sesin geldiği yere gitmeye gerek bile görmüyorlar. Bir derece beni koruduklarını anladım, çünkü ekmek verdim köpeklere. Gecenin bir vaktinde köpeklerin kimisi  yanına kadar gelip kokladıklarını görünce kalkıp bağırdım, hepsi çil yavrusu gibi dağıldı. Köpeklere oturun oturduğunuz yerde diye bağırdım ama pek anladıklarını sanmıyorum. Sabaha kadar aralıklarla havlayıp durdular.

20180706_073836

Kesik kesik bir uykuyla geceyi geçirdim, sabah oldu, Güneş çıktı ve parkın içinde dolaşan tavus kuşunu görünce resmini çektim. Mavi, yeşil, gri ,kahverengi renkleri ile erkek tavus kuşu etrafımda dolaşıyor. Yiyecek aradığı belli. Renkli ve gösterişli kuyruğunu açmadı.

20180706_080742_HDR

Komşum Halil öğleye doğru işi biteceğinden onu bekleyeceğim. Uşak’ın girişindeki kahveye gidip kahvaltımı yapıyorum bir güzel. Sakallarım da uzamıştı, kahvenin yanında berber dükkanı vardı. Bir güzel sinek kaydı tıraş oluyorum. Yüzüm ferahlıyor biraz. Bir de banyo yapsam diye düşünüp kahvede oturanlara buralarda hamam var mı? diye sorunca hamamın yerini tarif ettiler. Hamamı buluyorum, içeri girip bir güzel yıkandım. Temiz kalan eşyaları giydim. Hamamdan çıktım ve benzinliğe gelip Halil’i beklemeye başladım. Halil arabası ile geldi. Bisikleti ve çantaları boş olan kamyonetin kapalı kasasına yerleştirdik.  2 Saatlik bir yolculuktan sonra eve geldik.

Böylece bir turun daha sonuna geldik sevgili okurlar. Bir taşla iki kuş vurmaya çalıştım ama Temmuz ayının sıcaklığı Gediz keşif turunu yarıda bırakmama neden oldu. Eskişehir’in bozkırındaki serin havayı, sıcak dostluklarını yaşadım. Yeni dostlarla tanıştım, yeni hikayeler biriktirdim ve torbama yerleştirdim. Anca zaman oldu ve torbamdaki olgunlaşmış anılarımı sizlere anlatıp bitirdim.

Bir sonraki turlarda güzel anılarla sizlerle baş başa olacağım, sağlıcakla ve güzel kalın

Bu gün yaptığım yol yaklaşık 53 Km civarı

Aşağıda yaptığım yolun haritası

Powered by Wikiloc

Gediz Keşif Bisiklet Turu 3. Gün

4 Temmuz 2018 Çarşamba

Yeşilyurt – Çamsu – Eğlence

( Körler için betimleme yapılmıştır )

 

Odama bir an giren uçucu bir böcek
-Arıdan irice, kanatları renkli-
Dolaştı bir süre, vızıldamadan.
Sonra bulup yolunu pencerenin
Çıkıp gitti

Ataol Behramoğlu

 

Öne çıkmış olan görsel, açık alanda ikiye ayrılan toprak yol. Bisikletim KUZ park etmiş ayakları üzerinde. Önüm çar ormanı.

20180704_152545_HDR

Sabahın serinliğinde kalkıyorum, hava akşamdan kalan serinlik sabahta devam ediyor. Üzerime kalın ceketi giyiyorum. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra ilk işim kahve pişirmek. Bisikletin üzerindeki aparattan kendimi kahve içerken otomatik çekiyorum çadırım ile birlikte. Tabureme oturmuş, önümde ocak, elimde kahve fincanı. Uzun saçlarım salınık.

20180704_062421_HDR

Sabah rutubetli olduğundan çadırımın üstü tamamen çiğ damlaları ile dolu. O yüzden Güneşin doğup çadırımı kurutmasını bekleyeceğim. Ve Güneş ağaçların arasından kendini göstermeye başladı.

20180704_063633_HDR

Kahvaltımı yapıyorum, güneş biraz yükselince çadırım hemen kurudu, Çadırı ve malzemeleri çantalara yükleyip yola çıktım. Köy yolundayım, burada köyler ardı sıra. Tabelada bir köy bitiyor, diğer köy başlıyor. Aynı Dere Mah. yazan köy tabelasında olduğu gibi. Arkasında başka tabelada diğer köy ismi yazıyor. Tarla kıyısına kavaklar dikilmiş.

20180704_090212_HDR

Yolda normal bir hızda giderken evin yanından geçiyordum. Bahçeden fırlayıp gelen köpek saldırınca arkama bir an için baktım. Arkaya bakmamla ön teker dengesini kaybetti ve hop yerdeyim. Ben yere düşünce köpek amacına ulaşmış komutan edası ile durdu. Yerden ayağa kalktım, kendimi şöyle bir kontrol ettim. Herhangi bir şeyim yok, her tarafım sağlam. Köpek o kadar ani çıktı ki bağırmaya fırsat bulamadım. Her şey bir anda oldu. Yoksa köpek beni düşürmesine fırsat vermeden def ederdim. Neyse buna da şükür, olacağı varmış. Bisikletim KUZ yerde yatıyor, bana saldıran köpek evinin önünde sessizce bekliyor benim ne yapacağımı.

20180704_092014_HDR

Bisikletimi yerden kaldırıp kontrol ediyorum, çantalar bisikletimi korumuş düşerken. Köpek ne havladı ne de peşimden geldi. Bisikletime binerek yoluma devam ettim. Fazla gitmeden karşıma vişne ağacı çıktı ödül olarak. Nasibime düşen yolcu hakkı olan vişnelerden biraz yiyorum. Kızıl renkli vişneler dalların ucunda benim yememi bekliyorlar ikişer, üçer tane.

20180704_093039_HDR

Köpeğin saldırısından sonra daha yavaş ve dikkatli gitmeye başladım. Yolun solunda bir evin yanından geçerken köpek kulübesi gözüme ilişti. Kulübede ucu boş zincir yerde duruyordu, Ev sahibi köpeği serbest bırakmış, ortalarda dolaşan bir köpek var demek ki. Dikkatli olmak gerek diyerek daha yavaş gitmeye başladım. Derken az ilerde gayet iri, genç ve sağlıklı beyaz renkli köpek göründü. Köpek sağ tarafta, tarlanın içinde, ben de yollun sol tarafına geçip indim bisikletten. Köpek beni görünce hırlamaya, ayakları ile durduğu yerde toprağı kazımaya başladı. Bisikletimi siper alıp köpeğe “Sensin, abimsin, buraların kralısın, sakin ol, hadi oğlum” gibi sözleri sakince söyleyip bir taraftan da yürüyorum. Böyle saldırmaya hazır durumda bana tehditkar davrandıktan sonra köpeğin olduğu yerden uzaklaşınca tehlikeli durum geçti. Köpek kendi yoluna devam etti, ben kendi yoluma. Haliyle bu durumda resim çekecek zaman olmadı, sadece bir köpeğin tehditlerini savuşturdum ve anı olarak kaldı.

Uzun kavakların yükseklerdeki dallarına asalak bitkiler kendilerine beleşten geçinmenin yolunu bulmuş. Ağacın dallarında çalı yumağı gibi bir çok yerde yeşermişler.

20180704_093748_HDR

Arpa tarlası henüz tamamı ile sararmamış. Rüzgara kendini bırakmış salınıyor bir o yana bir bu yana.

20180704_094521_HDR

Rakım giderek yükseliyor, köy yollarına uyarı levhası konulmuş. Buralara çokça kar yağdığından arabalara zincir takılması isteniyor karayolları tarafından. Üstte soldan gelen bir yolun bağlandığını üçgen tabelada belirtilmiş.

20180704_094903_HDR

Çamsu köyüne geldik, köye giden yol sağa viraj işareti ile belirtilmiş. Köy ağaçlardan görünmüyor.

20180704_095539_HDR

Köye girince başka bir tabelada yazan Camsu, bir tarafa Çamsu, bir tarafa Camsu neden yazılmış anlamış değilim. Herhalde bu tabelaları takanların bir bildiği var. Bu köyde büyük bir ortaokul var, diğer köylerden gelen öğrencilerle öğretim yapılıyor. Araçlar için uyarı levhaları konulmuş. Üçgen tabelada iki öğrenci elinde çanta yürürken. Yanında sarı tabelaya kırmızı üçgen içinde ! işareti ve Dikkat Yavaş yazılmış. Tabelaları, bisikletim KUZ ve okulun bahçesini birlikte çekiyorum.

20180704_095839_HDR

Az ileride çeşme var. Hayvanlar rahat içsin diye yalağını uzunca yapılmış. Çeşmeyi betondan yapmışlar, üstüne beton plaka, plaka çıkıntıları alttan iki boru ile desteklenmiş. Sağdaki destek borusunu yamultmuşlar biraz. Su borudan yalağa akıyor. Aşağıda ağaçlar ve tepeler.

20180704_095933_HDR

Üç katlı, büyükçe bir binada öğrenciler eğitim yapıyor. Geniş bir bahçesi var. Bahçe duvarları taş örülü 1 metre kadar, iç kısımda sıralı olarak kavak ve servi ağaçları dikilmiş duvar boyu.

20180704_095937_HDR

Köydeki kavşakta iki yöne giden köy yolları var. Sol tarafa giden yol tabelasına; Karacahisar 7 km, Küçükler 4 km, Ayrancı 5 km, Baltalı 7 km. Sağ tarafa giden yol tabelasına; Gürlek 6 km, K. Oturak 12 km, Muratlı 16 km, Banaz Köyü 17 km olarak belirtilmiş. Ben sol tarafa gideceğim

20180704_100315_HDR

Bir evin bahçe duvarının dışına açık hava müzesi yapılmış. Eskiden kullanılan tarım aletleri, kağnı araba tekerlekleri sergilenmiş.

20180704_100926_HDR

Diğer tarafta iki tane sedir, çanak, çömlek, testi gibi eşyalar tahta perdeye asılmış. İki tane de kağnı arabasının tekerleği konulmuş. Tekerleklerin göbeğinde kare delikler var. Serginin üstü kapatılmış yağmurdan ıslanmasın diye.

20180704_100959_HDR

Köyden yukarıya çıktım, geldiğim yerleri çekiyorum. Aşağıda büyük okul binası ve uzun uzun kavaklar araziye yayılmış durumda.

20180704_101619_HDR

Ferdimen tarafından çizilen rotayı cep telefonuma daha önce yüklemiştim. Haritayı açtım ve çizilen rotaya vardığımı gördüm. Bundan sonra telefon gidonda aparata bağlı olarak harita açık rotayı takip edeceğim. Köy yolundan toprak yola doğru girdim. Bu yol aynı zamanda Küçükler barajına giden yol. Devlet su işleri tabela koymuş baraja gider diye. Ayrıca başka bir tabelada da Avlanmak ve piknik yapmak yasaktır yazılmış.

20180704_104432_HDR

Yol ayrımına geliyorum, işte burada açtığım haritada gideceğim yolu kolayca buluyorum. Telefonumun navigasyonu iyi çalışıyor. Soldaki yoldan gideceğim.

20180704_104434_HDR

Küçükler baraj göletini görünce durup manzarayı çekiyorum. Çam ağaçları, gölet ve karşıda dağlar. Gölet kıyısında sarı çiçekler kaplamış kıyı boyunu.

20180704_105117_HDR

Yine bir yol ayrımındayım, harita sağ taraftan gideceğimi belirtiyor. Bisikletim KUZ da o yolda park etmiş durumda beni bekliyor. Sol taraftaki yol asfalt, sağ taraftaki yol toprak.

20180704_105836_HDR

Soğuk iklime dayanıklı çam ağaçları arasında giden toprak yoldayım. Yolun iki yakasında da çam ağaçları var.

20180704_110413_HDR

Rotayı takip ede ede hedefe yaklaştığımı gördüm. Artık bundan sonra aşağıda görünen tarlaların dibindeki çalıların kapladığı dere yatağı. Çizilen rotaya göre aşağıda gördüğüm yer olmalı suyun kaynağı.

20180704_111554_HDR

Yoldan az aşağıya inip çam ağacının gölgesine oturup kahve pişiriyorum. Hem epeydir bisiklet üstündeyim, yokuşları çıktım ve biraz dinlenmek gerek. Yere bağdaş oturmuş, önümde kahve takımları, elimde fincan kahve içerken otomatik zaman ayarlı çekiyorum. Kamera bisikletimdeki aparata takılı.

DSCN4301

Suyun kaynağı olan hedefim aşağıda beni beklerken kahve fincanını elimin ucunda çekiyorum.

20180704_113401_HDR

Çam ağaçları olmayan geniş alanda buğday ekilmiş tarla var.

20180704_113518_HDR

İndiğim tarafta yukarıdan başlayan dere yatağında yeşil sazlar kaplamış. Diğer taraftaki otlar ve ekinler sapsarı.

20180704_114156_HDR

Hedef aşağıdaki dere yatağında, kenarında sarı çiçekler açmış bir alan var. Daha yüksekte çam ormanı başlıyor.

DSCN4298

Sarı çiçek açmış yeri yakınlaştırıyorum kameramla. Dere yatağı saz kaplı, bir kaç ağaçta var dere yatağında. İki tarla arasında üstü kiremit kaplı çardak görünüyor. 200 metrelik bir alanda ve dere yatağında çam ağacı yok, buraları ekilip biçiliyor. Çamlar daha yukarı seviyede başlıyor.

DSCN4299

Sol tarafta baraj göleti başlıyor.

DSCN4304

Dere yatağına tarlaların arasından iniyorum. Söğüt ağacı dere yatağını tamamen kaplamış. Derede su akıyor kendi halinde. Burada iki tane çeşme yapılmış betondan. Biri eski biri yeni.

DSCN4306

Çardağı çekiyorum, etrafı otlar bürümüş olduğu halde. Çardak dört tane direğin üstüne çatı yapılarak üstü kiremit ile kaplanmış. Tabanı düz beton atılmış.

DSCN4309

Çardağın iki tarafında da buğday tarlası var, buğdaylar olgunlaşmış, sapları sararmış, biçilmeyi bekliyor. Çardağın altında gölgede buğday tarlasını çekiyorum.

DSCN4310

Tamamı betondan yapılmış çeşme, iki borudan uzun beton yalağa su akıp duruyor sürekli. Çeşme çukurda kalmış gibi, sazlıklar ve otlar neredeyse kapatmış.

DSCN4312

Su kaynağının dibi tamamen sazlık ile kaplanmış. Bir kaç söğüt ağacı da büyümüş.

DSCN4314

Buraya ikinci bir çeşme daha yapılmış ama bu çeşmeden su akmıyor, bakımsız, otlar kaplamaya başlamış beton çeşmeyi.

DSCN4315

Burasını suyun kaynağı olarak kafama işaretliyorum. Suyun kaynağını buldum sayılır ama benim bildiğim Gediz nehri Gediz ilçesinde bulunan Murat dağından çıktığı. Neyse keşif turundayım nasıl olsa. Bir şekilde doğru yerlere geleceğime inanıyorum. Yalağın ucuna yerleştirilen plastik borudan yalaktaki su dışarıya akıyor. Aynı zamanda yalağın ilerisinde iki borudan su akıp duruyor. Yalak ve çeşme betondan yapılmış.

DSCN4316

Aynı yerden optik zoom ile borulardan akan suyu daha yakınlaştırıp çekiyorum. Su o kadar berrak ki içerken bile berraklığı içimi temizliyor sanki.

DSCN4317

Kamerayı yalağın bir tarafına koyup zamanı ayarlıyorum. Ben de koşarak çeşmelerden akan suyun altına ayaklarımı yıkarken çekiyorum otomatik olarak. Pistonlar ısınmış, biraz soğutmak gerek. Hem önümde bilmediğim zorlu bir yol var.

DSCN4318

Dere yatağına başka yerlerden de sular akıyor, kaynağı belli değil. Sular çalıların arasından çıkıp taşlarda akıyor.

DSCN4320

Artık çizilen rotada keşif turuna başlıyorum. Bisikletimin yanına gelerek yola çıktım. Toprak yolun ucunda baraj göleti görünüyor. Etraf çam ormanı.

20180704_121206_HDR

Yükseklerden iniyorum ve köprüden geçerken çay yatağının resmini çekiyorum. Çay yatağında söğüt ağaçları çıkmış. Köprü korkuluk demirleri arkasında ekilmiş tarlalarda sebze yetiştiriliyor.

20180704_123942_HDR

Az ilerde küçük bir köy var, minaresi olan cami ile etrafı evler yoğunlaşmış şirin bir köy.

20180704_124112_HDR

Atlar çayırda otluyor, İkisi kırmızı, biri beyaz üç at var.

20180704_124629_HDR

Köydeki taş binanın resmini çekiyorum, çatısının yarısı teras olarak üzeri kapalı, kenarları tahta perde ile kapatılmış. Taşlar düzgün örülmüş, köşe taşlarından belli.

20180704_132455_HDR

Kimsenin olmadığı, ıssız yolda ilerliyorum. Yol toprak.

20180704_135409_HDR

Yol kıyısında çeşme görmek olası, hem insanlar için hem de hayvan sürüleri için yapılan çeşmelerin yalağı uzun, hayvanlar rahatça su içsinler diye.

20180704_135555_HDR

Küçük dereler çimenlerin arasından kendine yol bulmuş akıyor. Su olunca söğüt ağaçları da kendine yer bulmuş.

20180704_140546_HDR

Boynunda tasması olan küçük bir köpek karşıma çıkıyor. Köpek yanıma pek yaklaşmıyor, uzaktan bakışıyoruz. Ağaçların arasından bir poz çekiyorum çaktırmadan.

20180704_141618_HDR

Küçük bir sulama göletinin dibinden geçiyorum. Etrafı çam ormanı olan göletin ismi, cismi yok. Dağların arasında çukur olan bir yerde çayın önü toprak bent kapatılarak gölet meydana getirilmiş. Gölet sulama amaçlı olarak kullanılıyor.

20180704_142733_HDR

Çam ormanı içinde, toprak yolda bol oksijeni içime çekerek gidiyorum. Çamlar kalem gibi ve uzun.

20180704_143025_HDR

Su her zaman var, çeşmeler yol kıyısına yapılmış sürekli. Yalağı kare olan çeşmeden sürekli su akıyor borudan. Yalağın içi yosun tutmuş, pırıl pırıl su dökülüyor.

20180704_145716_HDR

Bazı yerlerde orman yok, kıraç arazide sert toprak yolu çıkmak gerek. Önümde yokuş var.

20180704_151402_HDR

Burası yayla sayılır, otlaklarda otlayan hayvanlar için uzun yalaklı çeşme yapılmış.

20180704_151544_HDR

Otlak arazide küme halinde kaya kütlesi toprağın dışında kalmış. Kayalar dağın zirvesi olması gerek, çünkü rakım 1400 metreyi aşmış durumda.

20180704_151733_HDR

Asırlık çam ağacı zirvede doğa şartlarına direniyor sanki. Kalın gövdesi dallarını tutmak için yeterli sanırım. Buralara epey kar yağıyor olmalı ki karların ağırlığına dayanması için çam ağacının boyu bodur kalmış. Yukarıya değil de yanlara doğru uzamış. Çam ağacının altında bir mezar var.

20180704_151929_HDR

Dağın zirvelerinde rotayı takip ediyorum. Bazen yol çatallaşıyor, haritadan ne tarafa gideceğimi biliyorum bulunduğum konuma bakarak. Önümde ikiye ayrılan yol, çam ağaçlarının arasında. Herhangi bir yol tabelası da yok. Bisikletim KUZ yol çatağında, ne tarafa gidecek acaba? Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

20180704_152545_HDR

Vadide, ormanın içinde bisiklet sürmenin keyfi hiçbir yerde yok. Genç, kalem gibi çam ağaçları sık ormanı oluşturuyor. Önümde hafif bir tırmanış var.

20180704_154228_HDR

Bazen tırmanış sertleşiyor ve yağmurdan arta kalan iri taşlar yolu bozmuş.

20180704_163528_HDR

Sonunda zirveye çıktım. Geniş alanda çam ağaçları yok, yerde çimenler bitişmiş.

20180704_170504_HDR

Bir kaç ev küme halinde dağın dibinde.

20180704_171436_HDR

Zirveye çıktıktan sonra iniş başlıyor. Yol iki dağın birleştiği yere doğru dar bir geçitten geçiyor.

20180704_171439_HDR

Çeşme var ama suyu bir boru ile başka yere almışlar. Nereye, kim tarafından alındığı belli değil.

20180704_174926_HDR

Neyse ki başka çeşmelerde su akıyor. Çeşme tel örgüsü olan bahçe dibine yapılmış. Tamamen beton.

20180704_180908_HDR

Toprak yol başladı ve bir yokuşun başındayım. Yokuş dik ve bisikletle inmek tehlikeli olduğundan bisikletten inip yavaş yavaş iniyorum acele etmeden. İniş yaklaşık 1100 metreden 800 metreye kısa mesafede. Yaklaşık 300 metre alçaldım.

20180704_180913_HDR

Düzlüğe inince yol tekrar asfalt oldu, bir süre daha bisiklet sürüyorum. Kapalı bir durak ve çeşme görünce durdum. Akşam olmak üzere, yol biraz yordu ve dinlenmem gerek diyerek akşam için kampı burada yapmaya karar verdim. Kapalı otobüs durağında bisikletim KUZ park etmiş. Sağ tarafta uzun yalağı olan çeşme. Arkasında piknik masası ve çitlembik ağaçları. Kamp yapmak için uygun bir yer.

20180704_185631_HDR

İlk önce çadırımı kuruyorum durağın arkasında. Biraz yoruldum ve akşam olmadan hamağı bağladım iki ağaç dalına. Hamak ta uzandım bir süre. Oh dünya varmış demeden gözlerimin önünde sinekler uçmaya başladı birden bire. Sinekler nerden geldi belli değil. Bir de arsız sinekler gözümün önünde bir süre uçtuktan sonra gözümün içine pike yapıyor. Sürekli gözümün içine girmelerinden dolayı gözlerim yaşarmaya başladı. Ne kadar kovalasam da bir türlü gitmiyorlar. O kadar rahatsız ettiler ki yatıp rahat edemedim. Çareyi gözüme Güneş gözlüklerini takmak oldu. Bir süre daha gözlerimin önünde uçtular, gözlük camına pike yaptılar ama göz yaşımın içine giremediler ya oh olsun. Öyleyken böyle diyerek bir süre sonra yok oldular. Göz içine dalan sinekleri ilk defa gördüm, gözlerimi yaşarttılar. Bana yaptıkları gibi diğer canlıların gözlerine daldıkları kesin. Gözler içindeki göz yaşları ile yaşıyorlar sanki. Öyle arsızlar. Neyse Güneş olmamasına rağmen gözümü koruyorum böylece. Bir süre yattım hamakta. Hatta yorgunluktan biraz kestirdim sayılır. Kendimi elçek resim çekiyorum hamakta uzanmış olarak. Gözümde Güneş gözlükleri takılı.

20180704_204207

Diğer yanımı, ayaklarımın resmini de çekiyorum. Çorapları bile çıkarmamışım.

20180704_204346_HDR

Hava kararmadan önce kalkıyorum. Çeşmede duşumu alıyorum bir güzel. Kurulandıktan sonra akşam yemeğimi hazırladım. Akşam yemeğini yiyorum piknik masası üzerinde. Hava kararasıya kadar Güneş gözlüklerini çıkarmadım her olasılığa karşı. Sinekleri tekrar toplamanın alemi yok. İlk önce kahvemi, sonra iki bardak çay içerek içimi ısıttım. Buraların rakımı yüksek olduğundan geceleri serin oluyor. Yemek artıklarını ve çöpleri naylon poşete koyup benden uzakta bir yere astım. Gece hayvanlar gelip rahatsız etmesin diye. Fazla geç olmadan çadırıma girip yatıyorum, bu gün yaşadığım anıları düşünerek tatlı düşlere daldım.

Bu gün yaptığım yol yaklaşık 53 Km civarı.

Yaptığım yolun haritası aşağıda

Powered by Wikiloc

Gediz Keşif Bisiklet Turu 2. Gün

3 Temmuz 2018 Salı

Kütahya – Banaz – Yeşilyurt

( Görme engelli arkadaşlar için betimleme yapılmıştır )

Rüyalar bile geceleri bekler
Gizlice görünmek için
Yüreğimdesin, saklısında içimin
Gizlice sevgilim

Ataol Behramoğlu

Öne çıkmış olan görsel, Akşam güneşi kavak ağaçları arasından batarken son ışıklarını yola vuruyor.

20180703_195047_HDR

Hamakta uyumanın keyfini sabah uyanınca çıkarıyorum. Bir süre sallanarak gece gördüğüm rüyaları hatırlamaya çalışıyorum. Hamağın ucu ve çam ağaçları.

20180703_070651_HDR

Bisikletim KUZ çam ağaçlarının arasında park ederek gizlemiştik.

20180703_070659_HDR

Şevketin hamağı benim hamağımın rengi aynı, mavi. İkisini bir kareye sığdırıyorum yattığım yerden.

20180703_070719_HDR

Şevket hamağın içinde iken uzaktan hamakları çekiyorum. Sık çam ormanı içinde.

20180703_071359_HDR

Hamakları toplatıp çantaya yerleştirdik. Aşağıdaki düzlükte kocaman çam ağacı var. Çam ağacının altına soframızı kurup kahvaltıyı yapacağız. Şevket’in bisikleti çam ağacına dayalı. KUZ ise sehpasının üzerinde park edilmiş durumda.

20180703_075849_HDR

Kahvaltımızı bitirip toparlandık, Yola çıkma zamanı diyerek yola çıktık. Ana yoldan Ankara yoluna çıkacağız. Yol gayet güzel, hafif eğimli yol kıvrılarak gidiyor. Şevket önde, bu kez beni bırakmadan beraber gidiyoruz. Biri sağda, biri solda iki tepe var önümde.

20180703_100825_HDR

Yol üstüne kocaman bir tabela konulmuş, Tabelada ; Afyonkarahisar – Antalya tarafına düz, Zafer havaalanı – Altıntaş – Uşak yönü sağ taraf olarak belirtilmiş. Biz Uşak yönüne, sağa doğru gideceğiz. Şevket önümde gidiyor. Zafer havaalanı Türkiye devletine atılmış büyük kazıklardan birisi. Buralara fazla yolcusu olmayan havaalanı müteahit firmaya yolcu garantisi ile yaptırılmış. Havaalanına ister yolcu gelsin, ister gelmesin belirli sayıda yolcu ücretini devlet ödemek zorunda.

20180703_105825_HDR

Alibeyköy köyüne geldik tabelada yazdığına göre.

20180703_110720_HDR

Köyün içe giriyoruz, su birikintisi komple yüzeyi yosun kaplamış, su görünmüyor. Sağda çakır dikenleri.

20180703_110937_HDR

Kaz sürüsü biz gelince topluca uzaklaşıyorlar. Ben de onları kaçarken çekiyorum. Küçük su birikintisi var, ilerisinde başka kaz sürüsünü de görüyorum.

20180703_111014_HDR

Bu köyde bir çok kaz sürüsü görüyorum. Köyde kaz yetiştirmeyen yok sanki. Yol üstünde kaz sürüsü, birisi liderlik yapıyor, diğerleri lideri paytak paytak takip ediyor. Lider nereye sürü oraya.

20180703_111016_HDR

Tek katlı köy ilkokulu, geniş bahçesi taş duvar ile çevrelenmiş. Okul kullanılmıyor, bahçe ve bina bakımsız. Bahçede bir kaç katran ağacı dikilmiş.

20180703_111125_HDR

Köyün camisinin önüne geldik. Burada tuvalet ihtiyacını karşılayacağız. Bisikletim KUZ cami girişinde park etmiş durumda.

20180703_111433_HDR

Cami dışında tarihi eserlerden parçalar görüyorum. Taşta Yunanca yazıları silik durumda, pek okunacak gibi değil.

20180703_111449_HDR

Etrafta blok taşlar görüyorum.

20180703_111505_HDR

Sütun parçası dikilitaş gibi dikilmiş duvar dibinde.

20180703_111510_HDR

Burada kanal yapılmış, mermer kapaklarla üstü örtülü.

20180703_111538_HDR

Eski mi eski kerpiç ev sıvanmamış, kerpiçler ortada. Üstü kiremit kaplı, içinde oturulacak gibi değil. Sanki dam olarak kullanılmakta.

20180703_111552_HDR

Tabelada yazan bilgiye göre Alibeyköy camisi 1944 yılında yapılmış. Köşede profilden yapılmış eski bir bank, yanında betondan yapılmış kaide.

20180703_111623_HDR

Abdest alma yerinde yazı çerçevelenip fayansların üzerine asılmış.

“Alim isen al

Eline kalemi yaz,

Cahil isen al

kazmayı durma

Kaz…”

Diye yazılmış.

20180703_112155_HDR

Altıntaş ilçesine geldik. Tabelada yazdığına göre nüfusu 5100. Küçük bir ilçe, burada pek kalan yok gibi, herkes büyük şehirlere çalışmaya gitmiş sanki.

20180703_114214_HDR

Yol kıyısında çeşmeler yapılmış ama araba ile hızlı geçenlerin çeşmeyi görme şansı yok gibi. Çeşme yoldan biraz yukarıda, çamların arasında.

20180703_122909_HDR

Yol boyu çeşmelerle donatılmış, adım başı çeşme görüyoruz neredeyse. Ağaçların dibinde yapılmış iki borulu çeşme.

20180703_125851_HDR

Tabelada yazdığına göre Zafertepeçalköy’e geldik. Burasının asıl ismi Çalköy, Zafer kazanılan tepe de burada bulunduğundan ikisi birleştirilip yazılmış.

20180703_131230_HDR

Köyün meydanında bulunan çardağın altına yerleşiyoruz. Burada öğle yemeğini yiyeceğiz. Meydanın bir köşesinde Biri Mustafa Kemal olmak üzere üç heykel masanın etrafında ayakta savaş için durum değerlendirmesi yaparken betimlenmiş. Şevket çardak altında oturmuş yemek için hazırlık yapıyor.

20180703_133238_HDR

Meydanın dibinde bakkaldan yoğurt, helva, ekmek alıp öğle yemeğini yiyoruz.

20180703_141442_HDR

Yemekten sonra yolumuza devam ediyoruz. Etrafta tepeler var, işte bu tepelerde Kurtuluş savaşında şiddetli çarpışmalar yaşanmış. Tepeler ele geçirildikten sonra savaş kazanılmış ve Büyük taarruz başlamış.

20180703_143944_HDR

Tabelalarda yazdığına göre Şehit sancaktar anıtı ve Zafertepe anıtı olarak yönleri belirtilmiş. Buraları başka bir zamana bırakıp yolumuza devam ediyoruz.

20180703_144215_HDR

Buralarda çok kar yağdığını uyarı levhasından anlıyorum. Üçgen tabelada kırmızı şerit içinde kar tanesi çizilerek betimlenmiş.

20180703_150314_HDR

Yeni yapılmış duble yolun bir tarafı tamamen göçmüş durumda. Sağlam zemin yapmamış müteahit firma.

20180703_154035_HDR

Dumlupınar kasabasına geldik. Tabelada nüfusu 1200 yazılmış.

20180703_155125_HDR

Dumlupınar şehitlik tepesine elinde süngülü tüfek olan Kuvayı milliye askerinin heykeli dikilmiş. Yukarıya çıkan merdivenler var. Tepe tamamen yeşil çimenlerle kaplı.  Aşağıda uzun bir direkte Türk bayrağı dalgalanıyor.

DSCN4290

Devasa heykeli daha yakından çekiyorum, Güneş arkasından vurduğu için heykelin yüzü görünmüyor.

DSCN4291

Dumlupınar anıtı yoldan çok uzakta olduğundan girmedik. Sadece uzaktan optik zoom ile yakınlaştırıp çekim yaptım tepeyi ve heykeli.

20180703_160041_HDR

Uzaklardan gelip

20180703_160047_HDR

Uzaklara giden tren hat boyu. Raylar traversler üzerine bağlanmış uzakları yakın ediyor. Tren yolu ileride sağa doğru dönmüş.

DSCN4292

Tepelere yerleştirilen rüzgar türbinleri ve Ankara – İzmir karayoluna yaklaştığımızı tabela belirtiyor. Sol taraf Afyonkarahisar – Ankara, sağ taraf Banaz – Uşak – İzmir olarak yazılmış.

20180703_160946_HDR

Anadolu bozkırında dağ tepe olmayınca rüzgarlar engele çarpmadan başı boş esiyor. Bu rüzgardan faydalanmak gerek diyerek Rüzgar türbinleri yapılmış çok sayıda. Türbinleri yakınlaştırıp çekiyorum. Tepede olan türbinlere çıkan toprak yol kıvrılarak gidiyor.

DSCN4296

Ankara – İzmir karayoluna çıktıktan sonra 1346 metre rakımdan 924 metre rakıma yaklaşık 5 Kilometre yokuş aşağı iniş yaptık. Neredeyse arabalarla aynı hızda hareket ettik sayılır. 5 Kilometreyi çarçabuk bitirdik. İniş bitince yol kenarında durduk. Burada vişne ağaçları var ve vişnelerin tadına bakıyoruz.

20180703_164033_HDR

Burada aynı zamanda akan bir çeşme de var. Suları tazeliyoruz çeşmeden. Çeşme önünde söğüt ağacı gölge yapıyor, altında tahtadan yapılmış piknik masası konulmuş. Şevket matarasını çeşmeden doldururken bir poz çekiyorum.

20180703_172500_HDR

Banaz ilçesine vardık, tabelada yazdığı kadarı ile 16.600 nüfusu var.

20180703_174720_HDR

Banaz merkeze geldik, burada tam sağa doğru dönecekken Şevket yerde kağıt 10 TL buldu. Hadi kahveye gidip çay içelim diyerek kahvenin birine oturduk. Çayları ısmarladık, içerken Şevket’e BayKuş kesemden bahsettim. Yolda bulduğum paraları alıp BayKuş keseme koyarak köylerdeki çocuklara dondurma, gazoz ısmarladığımı söyledim. Çayları ben ısmarlayayım, sen o parayı BayKuş keseye koy teklifinde bulundum. O da bu teklifimi kabul etti ve BayKuş keseyi çıkarıp parayı içine yerleştirdim. Böylece bir çok çocuk sevinecek bilinmeyen bir köyde. Şevket’in bagajının üstünde BayKuş kesesi ve 10 TL selenin üzerinde.

20180703_180737_HDR

İkişer bardak çay içip bir şeyler atıştırdık. Çay içerken bisikletimdeki aparata cep telefonunu yerleştirip otomatik çekiyorum ikimizi. Şevket ile burada yollarımız ayrılıyor. Şevket Çivril yönünden Denizli tarafına doğru gidecek. Ben ise tek başıma Gediz nehrinin kaynağına gidip keşif turu yapacağım. Haritayı Ferdimen önceden çizmişti. Uzun bacaklı dar bir sehpanın kenarlarında kırmızı döşemeli demir sandalyede oturuyoruz. Üstünde iki bardak çay dolu. Ben sol, Şevket sağ kolunu sehpaya dayamış. Şevketin sakalları siyah, benim sakalların kırlaşmış beyaz. Şevket beyaz gömlek giymiş. Bende uzun kollu kırmızı – siyah tişört var. Arkada kahvenin mavi boyalı camekanı.

20180703_181023_HDR

Şevket ile vedalaşıyorum, birbirimize iyi yolculuklar diledik. Şevket güneye, ben kuzeye doğru yol almaya başladık. Akşam güneşi alçalmış, gölgeler uzamış yatay olarak. Bakkaldan eksik olan yiyecek malzemeleri ve ekmek aldım bol miktarda. Yol boyunca giden elektrik hattı, tek tük evler ve bahçeler arasında giden yol.

20180703_191424_HDR

Küçük bir kavşakta yön tabelaları dikilmiş tam dört tane. Sola doğru ok işareti olanlar sırasıyla; Yeşilyurt 5, Muratlı 7, K. Oturak 8, Gürlek 13, Camsu 19, Çamsu 17, Ayrancı 21, Baltalı 23. Sağa doğru ok işareti ile belirtilen köyler; Hatipler 3, Alababa 8, Bahadır 9. Solda ayrı tabelada; Ovacık 22, Küçükler 22, Karacahisar olarak yazılmış. Köyler birbiri ardına geliyor demek ki. Ben Yeşilyurt tarafına doğru gideceğim, yani sola doğru.

20180703_192434_HDR

Akşam Güneşi ufka iyice yaklaştı, neredeyse batmak üzere. Yol tam Güneşe doğru gidiyor. Yol kenarlarında ağaçlar, Güneş tam karşımda, kavak ağacının ardında son ışıkların yola vururken çekiyorum. Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

20180703_195047_HDR

Yol kıyısında bol suyu akan bir çeşmeden suyumu doldururken köylünün birisi ile sohbet ediyorum. Kamp yapabileceğim uygun bir yer, çeşme kenarı gibi bir alan var mı? diye sordum. Köylü de biraz ilerde çeşme olduğunu ama suyunun çok az aktığını, kamp yapmak için uygun düzlük olduğunu söyledi. Kendisine teşekkür edip yoluma devam ettim. Bol su akan çeşmede kamp yapılacak bir alan yoktu. Köylünün söz ettiği çeşmeye geldim. Çeşme güzel bir konumda, etrafında ağaçlar ve kamp yapılacak bir alan da var. Köylünün dediği gibi çeşmeden iplik gibi su akıyor. Neyse idare edeceğim artık.

20180703_200704_HDR

Yoldan az içeride, 2 metre daha yüksek, çimenlik bir alanda çadırımı kurdum ve yerleştim. Alan geniş ve açıklık, çeşme az ileride. Büyük bir çam ağacı çeşmeye yakın konumda.

20180703_202352_HDR

Buraların rakımı yüksek, haliyle Güneş batar batmaz hava serinlemeye başladı. Üzerime kalın ceketimi giydim, pantolonun paçalarını taktım, çorapları giydim. Serinlik iyice arttı Temmuz ayının ilk günleri olmasına rağmen. Kafa lambamla akşam yemeğimi hazırlayıp bir güzel karnımı doyurdum. Zaman geçirmeden kahve pişirip içtim. Ardından içimi ısıtmak için çay demledim. Tek başıma kalmamın özgürlüğünü yaşıyorum. Şimdiye kadar hep yanımda mutlaka birileri vardı ve yalnız kalmadım. Şimdi yalnızım ve canımın istediği biçimde hareket edeceğim. Önümde zorlu bir yol var, hem keşif yapacağım. Yeni yerler, yeni insanlar göreceğim.

İki tas çay içtim, içim ısındı biraz, fazla geç olmadan, erkenden çadırıma girip uyku tulumuna girerek tatlı rüyalara daldım.

Bu gün yaptığım yol yaklaşık olarak 101 Km civarında.

Aşağıda yaptığımız yolun haritası

Powered by Wikiloc

Gediz Keşif Bisiklet Turu 1. Gün

2 Temmuz 2018 Pazartesi

Eskişehir – Kütahya

( Görme engelli arkadaşlar için betimleme yapılmıştır )

ben mi? evet…
bir gün çıkıp gideceğim kapıları, evleri, dergileri, hüzünler bırakarak…
bir çiçek merhaba diyecek…
hoşgeldin diyecek dağ…
orman gülümseyecek…

Ataol Behramoğlu

Öne çıkmış olan görsel, İçi su dolu yalağa çeşme borusundan su dökülüyor. Bisikletim KUZ diğer tarafta. Yalağın uzunlamasına, yanından küçük bir kanaldan su boşalıyor.

20180702_120846_HDR

Güzel bir uykunun sabahında erkenden uyanıp çadırımı, eşyaları toplayıp bisikletin çantalarına yerleştirdim. Ön ve arka bagaj çantalarını KUZ’a taktım. Yola çıkmaya hazır olarak bekliyor KUZ. Kahvaltıyı yapıp karnımı doyuruyorum. Ben yola çıkmaya hazırım ama yol arkadaşım Şevket Karahasan ortalarda yok. Nerede uyuyor, çadırı nerede bilmiyorum. Artık kalkmasını bekliyorum Şevket’i.

Bisikletim KUZ, çantalar yüklü durumda bahçede duruyor

20180702_090954_HDR

Bisiklet evinin salonunda bulunan camekanda Urim Baba’nın Kahvesi havlusu konulmuş. Havluyu camekanın içinde çekiyorum.

DSCN4277

Bisiklet evinde kalan ilk konuk olarak hatıra defterine yazdığım yazının resmini çekiyorum. 8 Ay önce, 05 Kasım 2017 tarihini not düşmüşüm. Aynı zamanda bisiklet evinin açılışını da ben yapmıştım o tarihte.

DSCN4280

Benden sonra burada kalanlar anı defterine yazmışlar duygularını. Yazılanları okudum tek tek. İçlerinden sadece dostum Fernando Feyyaz Alaçam tarafından yazılan yazıyı çekiyorum anı olarak. Feyyaz da 24.02.2018 tarihini atmış.

DSCN4279

Bisiklet evinde demleme çay poşetlerinden bir kaç tane aldım yol için. Bir süre bekledim Şevket’i, sonunda kalktı, hamakta uyuyormuş bahçede. Bileydim erkenden kaldırırdım, yola çıkardık. Fazla geç olmadan yola çıktık Kütahya’ya doğru. Eskişehir den çıktığımızı tabeladan anlıyorum. Önde Şevket durmuş telefona bakarken tabelayı katran ağaçları ile birlikte çekiyorum.

20180702_100658_HDR

Yol kıyısında çeşmesi akan bir yerde duruyorum. Şevket gözden kayboldu, göremiyorum yolda. Çeşme başında bisikletim KUZ park etmiş olarak çekiyorum.

20180702_120055_HDR

Pistonlar ısınmaya başlamıştı, iki tane borudan su akıyordu. Ben de yalağın içine girerek iki çeşmeden akan sularla iki pistonu ayrı ayrı soğutma çalışmalarına başladım. Bisikletimdeki kamera tutucuya kamerayı bağlayıp otomatik olarak çektim pistonları soğuturken.

20180702_121134_HDR

Yalak içi su dolu, yandan küçük bir kanaldan su boşalıyor. Bisikletim arkada, çeşmeden akan su ve yalak ile resmini çekiyorum. Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

20180702_121305_HDR

Asfalt kaymak gibi olunca yolda hızlı gidiyorum. Karayolları tabelasında Kütahya il sınırı yazılmış, demek ki Eskişehir den çıktık, Kütahya’dayız artık.

20180702_123716_HDR

Yol kıyısında çeşme yapılmış, çeşmeyi yoldan görmek olanaksız. Anca bisikletle yol alırsan fark edebilirsin. İşte bisikletin faydaları. Su ihtiyacım olmadığı için sadece çeşmeyi göstermek için durup KUZ ile çekiyorum çeşmeyi.

20180702_124908_HDR

Eskişehir – İstanbul ana yolundayım, Buradan Kütahya yönüne gideceğim. tabela kavşakta olduğumu gösteriyor.

20180702_130923_HDR

Porsuk barajıma geldim, barajın su seviyesi düşmüş. Karşı kıyılardaki kayalıklar dikine oluşmuş. Burada kayalar oyulup odalar yapılmış.

DSCN4285

Kayalıklar baraj boyu sıralanmış.

DSCN4286

Kiminin dibinde doğal oluşmuş mağaralar var.

DSCN4288

Kayalar 30 ila 40 metre dikine yarılmış sanki.

DSCN4289

Barajın başlangıç yerine geldim. Su seviyesi düşük olduğu için buralarda sadece akan Porsuk çayı ve toprak görünüyor.

20180702_133637_HDR

Tek başıma yolda gidiyorum, henüz Şevket görünürde yok. Öğle zamanı olunca acıktım. Yol kıyısında çeşme görünce burada durup öğle yemeğimi yiyorum. Yemekten sonra keyif kahvemi de pişirip içtim. Burası hareketli bir yer, yoldan geçenler burada durup gözleme, kebap yiyerek kalabalık oluşturuyorlar. Bisikletim KUZ ve çeşme kareye giriyor.

20180702_134013_HDR

Bu yoldan ilk defa geçtiğimden etrafı seyrederek yol alıyorum. Manzara yavaş olsa da değişiyor sürekli. Tepeler, otlaklar, Porsuk çayı ile birlikte giden yoldayım.

20180702_141627_HDR

Kayalık bir tepe, dibinde çam koruluğu sık dikilmiş. Diğer yerlerde seyrek çam ağaçları var.

20180702_141706_HDR

Yol duble, emniyet şeridi geniş. Rahatça yolda ilerliyorum. Karşımda biri iri biri küçük iki dikili taş sivri olarak görünüyor.

20180702_142007_HDR

Bisikletle giderken yol kıyısındaki her şeyi görmek olası demiştim. Gözüme ayçiçeği bitkisi ilişti. Yol boyunca bir çok yerde görüyorum ayçiçeklerini. Otların arasında boyu uzamış sarı renkli çiçekleri dikkat çekiyor.

20180702_142041_HDR

Yolun üstünde kocaman kayalar heybetli görünümünde.

20180702_142308_HDR

Kütahya bölgesinde toprak ve kaya yapısı beyaz renkli. Sodalı da diyebiliriz. Yatay katmanlar yol açılırken ortaya çıkmış.

20180702_142805_HDR

Bazı yerde katmanlar parçalı kırık şeklinde.

20180702_143011_HDR

Sık sık karşıma çıkan ayçiçeği bitkileri yanında başka bitkiler daha var. Yoldan geçen arabalar pek fark etmese de ben rahatça ne olduğunu görüyorum. Bu bitkiler uyuşturucu olarak kullanılan kenevir bitkileri. Yol boyunca bir çok kez gördüm bu bitkileri. Hepsinin yanında ayçiçekleri de ekilmiş. Esrar yapımında kullanılan keyif verici bitkilerini yol boyunca birileri ekmiş çaktırmadan. Dikkatli bakılmazsa fark edilmiyor.

20180702_143251_HDR

Toprak yapısı Kapadokya coğrafyasındaki gibi. Doğal şartlarda oluşmuş sivri, küçük tepeler peri bacaları gibi. Sadece üstlerinde kaya parçaları yok. O yüzden yağan yağmurlar kayaları sivri olarak oymuş. Etrafta katran ağaçları var.

20180702_143703_HDR

Yol kıyısında yağan yağmur birikintileri kuruyunca dipte kalan beyaz çamur sıcaklıktan çatlamış.

20180702_144746_HDR

Porsuk çayından geçiyorum, köprü başındaki tabelayı akan çay ile birlikte çekiyorum bir poz. Tabelada Porsuk 1 yazıyor. Çayda akan suyun rengine göre lağım suyu renginde akıyor. Yani çok pis.

20180702_145652_HDR

Kütahya’ya giriş yapacağım az sonra. Yolda devasa bir tak yapılmış, her tarafı Kütahya çinileri ile kaplanmış. Tak duble yolda iki kemerli, her ayakta bir tane sivri kubbe var. Toplam üç tane ayak, üç kubbe. Tak şehrin girişinden epey önce yapılmış. İleride şehir genişleyince buraları da evler, iş yerleri ile dolacağı kesin.

20180702_152223_HDR

Kütahya tabelasının resmini çekiyorum. Nüfus ; 245.000, Rakım ; 950 metre. Eskişehir’in rakımı 800 metre olduğuna göre 150 metre daha yükselmişim. Yolda gelirken yükseldiğimi fark etmemişim bile.

20180702_152542_HDR

Yavaş yavaş şehir merkezine doğru yaklaşıyorum. Buralarda azot sanayi fabrikası, seramik fabrikaları, şeker fabrikaları sanayisini oluşturmuş. Pembe çiçek ekili meydanda küre üstünde ata binmiş Atatürk heykeli dikilmiş. Heykel ve küre kocaman.

20180702_154525_HDR

Şevket ile Kütahya’ya varınca haberleşiyorum sonunda. İç kısımda bir kahvede buluştuk. Çay ve atıştırmalık bir şeyler yedik. Kütahya’yı az çok biliyorum. Ben önde, Şevket arkamda Kütahya meydanına geldik. Burada Kütahya’nın simgesi çini vazonun heykelinin resmini çekiyorum. Su fıskiyeleri vazoya doğru su fışkırtıyor.

20180702_160720_HDR

Henüz erken olduğundan yola devam ettik, yol kıyısında, bir çeşme bulursak kamp yapacağız. Nitekim Kütahya dan 8 – 9 Kilometre uzaklaştıktan sonra kamp yapacağımız uygun bir çeşme gördük. Kütahya da her tarafta su var ve her yere çeşme yapılmış. Hatta acıklı bir türküsünün başında Kütahya’nın Pınarları diye başlar. Çeşmeyi yaptıran “Şehitler Çeşmesi” olarak ismini vermiş. Çeşmenin üstüne büyük bir şapka yapılmış. Kırmızı beyaz bayrak renklerine boyanmış. Çam ağacına da Türk bayrağı takılmış bir sopaya. Aynasına da “Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun” yazılmış. Betondan yapılmış yalağa iki borudan su akıyor.

20180702_202634_HDR

Su olunca kamp yapmak kolay. Hava şartları uygun hamak kurmaya. Çam koruluğunda hamakları kuruyoruz. Şevket’te de hamak var. O bir ağaca, ben bir ağaca geriyorum hamağı.

20180703_070651_HDR

Düzlük bir yerde akşam yemeğimizi yedik. Hava kararınca bisikletleri ağaçların arasına sakladık. Fazla geç olmadan hamakta uyuklamaya başladık. Bir süre sonra yorgunluktan uyuya kalmışım.

Bu gün yaptığımız yol yaklaşık olarak 89 Km civarı

Aşağıda yaptığımız yolun haritası

Powered by Wikiloc