Etiket arşivi: dereağzı köyü

Kendi Kendine Oluşan Festival 5.Gün

15 Nisan 2015 Çarşamba

5. Gün

(Kör arkadaşlar için betimleme yapılmıştır)

 

Yüzün müdür acaba yolumu dolaştıran?

Acının bu solgun haritasında,

Kendime yeni duraklar bulduğum.

Ulaştığım ıssız dağ doruklarında

Yüzün müdür hep sorular sorduğum,

Bakışının titrek aydınlığında?

Metin Altıok

 

Öne çıkmış olan görsel, bisikletim KUZ, arkada gölet manzarası ve dağlar.

20150415_101203

Kapalı, sıcak bir odada uyumanın keyfini yaşadık. Erken uyumanın verdiği uzun zaman erken kalkmamıza neden oluyor. Eşyaları toparladık kısa sürede. Bisikletler yanımızda, odada güvendeydi. Toparlanma sırasında Can Küçükler çamurlanan bisikletini koridorda su ile yıkayınca küçük bir göl oluştu. Koridorda oluşan gölü gören İrfan bisiklette teknik konulardan pek anlamadığından yağ zannetmiş. Can Küçüklerden aldığı zincir yağ spreyini zinciri öyle bir yağlamış ki koridorda ayrı bir gölet oluşturmuş. Neredeyse yağ tüpünü bitirmiş. Bunu görünce kahkahayı bastık koridorda. Nasıl kahkaha atmayalım  ki? Arap sabunu görmüş gibi her tarafına sürmüş misali. Fazla yağları sildiriyoruz İrfan dengesizine. Yoksa kendini yağa bulayacak. Bisikletleri aşağı indirip otel ücretlerini ödedik.

Bu arada örümcek gece boş durmamış kendine sinekleri yakalamak için ağını örüp beklemeye başlamış bisikletin üzerinde. Örümcek ağını korna ve bağlı ip arasına örmüş. Sulukta 1.5 Litrelik su şişesi.

20150415_074709

Sabahın erken saatinde kahvaltı için gevrek ve peynir alarak kasabadan az ilerdeki Dereağzı köyündeki kahveye kadar gidip demli çay ile kahvaltımızı yapıyoruz. Kahvaltının ardından köyü geride bırakıp ova bitiminde tırmanmaya başladık Aydın dağlarını. Kısa sürede yükseğe çıkıp İncirliova’nın bir resmini çekiyorum.

20150415_094411

Bu yol yeni yapılmış gibi, bazı yerde toprak kayması olmuş. Yolun bir şeridi toprak ile kaplanmış ve tehlikeli bir yerde. Tam da dönemeçte, karşıdan gelen araç görünmüyor bile. Aniden karşımıza çıkabilir, o yüzden bisiklet ile olmamıza rağmen yavaş ve dikkatli geçiyoruz. Gece araçlar için daha tehlikeli.

20150415_094923

Yol kıvrıla kıvrıla dağa doğru çıkmakta. Eğim bazı yerde sert ama kısa sürünce pek zorlanmadan çıkıyoruz. Şimdilik üç kademe çıkmışız bile.

20150415_095649_Pano

Kahvaltı yaptığımız Dereağzı köyü, ovanın ortasında da İncirliova kasabası. Bence kasaba yanlış yerde kurulmuş. Verimli ovanın ortasında geniş bir arazi tarım dışı kalarak üretime balta vurmuş durumda. Kasaba dağın kıyısında kurulmalıydı, tarım yapılmayan yamaçlarda. Yol kıyısında kolay yerleşim yeri kuranlar kendilerine ihanet ediyorlar aslında.

20150415_095705

Kocaman bir kaya kütlesi sanki ortadan üçe ayrılmış gibi. İlginç bir yapısı var ve dikkatimi çekiyor yarılmış kaya. Kim bilir nasıl yarılmış, belki kuvvetli paşalardan biri kılıcını taşa vurup peynir gibi kesmiştir!

20150415_095841

Yol açılınca yamaç tarafında ilginç beyaz kireç taşı kayaçları görmek olası.

20150415_100711

Tepelerin doruğundayız, az aşağımızda İkizdere baraj göleti karşımızda güzel bir manzara oluşturmuş. Seyrine doyum olmaz.

20150415_100850

Seyirlik olunca hele bir nefes alalım bakalım. Sabah kahvesini henüz içmedik daha. Bisikletim KUZ park halinde, arkada baraj göleti ve dağlar. Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

20150415_101203

Düz olan bir yere hemen tezgahı kuruyorum. Ocak, cezve, ve fincanlar çıkıyor heybemden. Sürüyorum ocağa cezveyi. Yeni sopamla el çek yapıyorum kendimizi Kahve pişerken. Dört dengesiz yerde oturmuş halde.

20150415_102517_HDR

Dengesiz de beni kahve pişirirken çekiyor bir kaç resim. Bu keyif her yerde bulunmaz. Manzara güzel olunca keyfini çıkarmak gerek değil mi?

20150415_102917

Kahve keyfinden sonra yola çıktık. Baraj göletinin sonuna geldik ama bizim yolumuz devam ediyor.

20150415_105400

Baraj olunca yol su altında kalmış. Yeni yol da aceleye gelmiş anlaşılan. Yol zemini iyice oturmadığından göçük meydana gelmiş, yolun bir şeridi kapanmış yine. Gece araçlar için büyük bir tehlike eğer fark etmezlerse. Demir bariyerler de yolla birlikte çökmüş.

20150415_110608

Nihayet benim dağıma “Kahve Dağı” olan yere geldik. Gerçi biz az aşağıda kahvelerimizi içtik güzel manzarada. Kahve dağı yazan tabelayı çekiyorum.

20150415_111636

Yolun yamacında yağmurdan ilginç görünümlü küçük peri bacaları oluşmuş katlı olarak.

20150415_112623

Aydın dağlarının ilk tepelerinde ufak iniş ve çıkışlarla yol alıyoruz.

20150415_112816

Küçük yamaçlarda jeolojik katmanlar kendini gösteriyor. Sağda kırmızı yapıda toprak ve kayalar. Karşıda ise beyaz  bir renkte gözümüze çarpıyor.

20150415_113107

Burada küçük bir mola veriyoruz. Karşı yamaç toprak kayması ile oluşmuş. Toprak kayması sürekli devam ettiğinden herhangi bir bitki, ağaç yetişmemiş.

20150415_113253

Mola verdiğimiz yerde yaşlı bir amca bahçesinde eşeği ile bize hoş geldin diyerek bahçeye davet etti. Bahçede henüz meyve yetişmemiş. Sürekli yoluş çıktığımızdan biraz dinlenmek iyi gelecek. Amcam centilmenlik olarak ilk önce Tamam’ı eşeğe bindirip gezdirmeye başladı. Bahçe büyük olsa gerek gözden kayboldular. Bir süre görünmeyince içimize kurt düştü! Amca Tamam’ı kaçırmasın dağlara, belli mi olur. Hemen gittiği yöne giderek onları görünce içimiz rahatladı. Amca eşeğin ipini tutup tüm bahçeyi dolaştırdı Tamam’ı. Tamam da hayatından memnun, prensesler gibi kurulmuş eşeğin semerine.

20150415_113338

Tamam eşekle gezerken gelincikler gözüme ilişiyor. Arı gelip gelincik çiçeğine konmuş nektarını toplamakla meşgul. Bahar ayındayız.

20150415_113850

En son gençliğimde binmiştim eşeğe, hazır fırsat bulmuşken şöyle bir bineyim bakalım. Fazla üzerinde durmadan hemen iniyorum. İhtiyar amca da beni dolaştırmaya niyeti yoktu zaten.

20150415_114257

Barajın göleti hala görünmekte, bayağı büyük bir gölet anlaşılan.

20150415_115049

Aydın ilinden İzmir il sınırları içine giriş yapıyoruz.

20150415_120407

Barajı besleyen derelerden biri üzerinde eski bir taş köprü görünce durup resim çekiyorum.

20150415_120601

Madem taş köprü var üzerinden geçmek gerek diyerek köprü üzerinden geçiyorum. Köprü trafiğe kapalı durumda, yeni köprü devrede olunca eski taş köprü dinlenmeye çekilmiş.

20150415_120707

Beni bisikletle taş köprüden geçerken çeken Can da bana poz veriyor.

20150415_120841

KUZ köprünün üzerinde tek başına.

20150415_120916

Tamam ve İrfan da köprü üzerinde durarak bir resmini çekiyorum.

20150415_120957

Taş köprünün olduğu dere en aşağıda. Buradan sonra epey zorlu bir tırmanış bizi bekliyor.

20150415_122031

Tırmanış henüz başlamışken festivalin katılımcılarını çekmeden olmaz deyip resimlerini çekiyorum.

20150415_122205_HDR

Yeşil tepelere doğru yavaş yavaş çıkmaya başladık.

20150415_124513_HDR

Yine dik yamaçları dönemeçli yollardan çıkıyoruz.

20150415_124726

Arada bir nefes almak için duruyorum. Durduğum  yer de yeni çiçek açmış, hem de pembiş çiçekler baharı karşılamakta. Bulutlar bir ara iyice çoğaldı. Başladı yağmur atıştırmaya. Hemen çöp torbaları ile eşyaların üzerini örterek yağmur geçişini bekliyorum. Bahar yağmuru kısa sürünce yola devam ediyorum.

20150415_125609

Yukarılardaki yoldan bana sesleniyorlar. Sanki yokuş bitmiş gibi, ama durum hiç te öyle biteceğe benzemiyor.

20150415_125858

Çeşme bulunca su takviyesi yapmadan olmaz deyip şişeleri tazeliyorum. Bu arada dinlenmiş oldum. Yokuş bitmiyor, zorlamaya gerek yok. Dinlene dinlene çıkacağız bu yokuşları.

20150415_130346

Baraj göleti buradan bile görünüyor, uzak olmasına rağmen.

20150415_133804

Aydın dağları silsilesi uzayıp gidiyor dalga dalga, göz alabildiğince. Yamaçlar incir bahçeleri ile dolu.

20150415_140227

Yükseklerdeyiz ve Aşağılar dik yamaçlardan oluşmuş derin vadiler.

20150415_141238

Yukarıdan biri bizi gözetliyor. Kafamı çevirince yukarıya doğru beyaz bir at olduğunu gördüm. Meraklı gözlerle bana bakıyor. Ömründe bisikletli bir insan görmemiş anlaşılan. Belki de bisikletin üzerinde beni bir şeye benzetemedi. Buradaki atlar ile incir ağaçlarının diplerini saban ile sürüyorlar. Dik yamaçlarda traktör gibi araçların çalışma olanağı yok. En iyi araç kara saban. Ata koşuluyor tek pullu kara saban. Dik yamaçlarda enlemesine bir ileri, bir geri sürüp incir ağaç diplerini havalandırıyorlar.

20150415_141931_HDR

Dağların yamaçları alabildiğine incir ağaçları ile kaplanmış. Yamaçlarda tarım yapmak zor ve çetin bir uğraş gerektiriyor. İnmesi kolay da çıkması biraz zor. Yolun düz olanı uzun, dikine çıkmak neredeyse imkansız gibi. İş görmek gerçekten zor buralarda.20150415_145307

Fiyatları hiç düşmeyen ceviz bu kadar üretildiğine göre iyi para getiriyor olmalı. Kaliteli ceviz de yamaçlarda, dağların güney tarafında bol güneş ve hava alan yerde yetişiyor. Türkiye de ceviz üretiminin büyük bölümü Büyük Menderes havzasında Aydın dağlarındadır.

20150415_145436

Dağların sırtında sanki trans yapıyormuşçasına hiç aşağılara inmeden gidiyoruz. Yolun iki tarafı da dik yamaçlardan oluşmuş derin vadiler.

20150415_160906

Dağın sırtında olduğumuza göre köylerin hepsi aşağılarda vadinin tabanında kurulmuş. Haliyle köyün kahvesinde oturup bir yorgunluk çayı içemiyoruz.

20150415_161233

Baharın güzel çiçekleri ağaçta olacak değil ya yol kıyısında, yamaçta mor çiçekler açmış otlar.

20150415_162427

Erik ağaçları da baharı müjdeliyor beyaz gelinliği ile.

20150415_163547

Çınar ağaçları gövdesi yamaçta sanki topraklar kayıp düşmesin diye kökleri ile beraber sarıp sarmalamış. Üstlere yağan yağmur suları topraktan sızıp çınar ağaçlarının köklerini besliyor. Doğal bir duvar örülmüş gibi.

20150415_164622

Tepeler bitmiyor, çıktıkça çıkıyoruz yükseklere. Artık dayanacak gücüm kalmadı, doğru dürüst mola vermedik. Sürekli çıkmaktan şekerim iyice düştü. Beni bekleyen arkadaşlara ulaşınca oturup karnımı doyuracağım deyip çörekleniyorum hemen. İrfan su akan bir çeşme bulma ümidiyle mola vermeye niyeti yok gibi. Dağın sırtında da pek çeşmeye rastlayacağımız da yok. Yanımda 1.5 Litrelik pet şişede su var, çaydanlığa su doldurup kaynatmaya başladım ocakta. Bir bardak hazır çorba, makarneks ve ton balığı takviyesi ile düşen şeker oranını yükseltiyorum böylece. Arkadaşlara kaynamış su hazır kullanabilirsiniz diyorum ama yemek yemeye niyetleri yok kimsenin. Yok ne yapayım, bana enerji gerek ve pistonlar benzinle çalışmıyor ki. Yemek gerek enerji için. Etrafta tepeler var.

20150415_171453

Karnımı iyice doyurduktan sonra yola çıkıyorum. Sanki tırmanış bitmiş gibi, iniş gösteriyor yol. Hadi bakalım dönemeç ne gösterecek?

20150415_171619

Artık zirvedeyiz gibi, önümüzde bulunduğumuz yerden yüksek bir tepe de görünmüyor. Rüzgar türbini de bunun kanıtı.

20150415_171844

Bir süre sonra en yüksek nokta olan yeri belli eden Kömürcüoğlu geçidi yazan tabelanın önünde durduk. Rakım da 1307 metre. Bizi biraz zorlasa da zirveye ulaşmanın mutluluğunu yakaladık. İniş için hazırlıklara başladık. Bu kadar yüksekten Küçük Menderes ovasına, neredeyse deniz seviyesine kadar ineceğiz. KUZ da zirveye ulaşmanın keyfini yaşıyor.

20150415_172702

Nihayet Tire ve tireyi gösteren tabela karşımda. Tabeladan küçük görünse de aradaki mesafe 15 Kilometre civarı. İniş zevkli olacağa benziyor. Bisikletin en güzel tarafını yaşayacağım, uzun ve zorlu bir tırmanıştan sonra neredeyse hiç pedal çevirmeden 1307 metreden 120 metreye kadar ödülüm olacak.

20150415_172924

İniş başladı ve bitki örtüsü değişti birden bire. Dağın diğer tarafında ceviz ve  incir ağaçları çoğunluktaydı. Dağın kuzey tarafı tamamen kestane ağaçları ile kaplı. Kestane ağaçları da kocaman gövdeleriyle asırları devirmiş, kadraja sığmıyor. Henüz elbisesini giymemiş kalın dallarıyla hayalet gibi. Görüntüsü korkutucu ama bir ay sonra ortam tamamen değişecek. Burada Türkiye’nin kestane üretiminde büyük bir yer kaplıyor. Yüksek dağ ve az güneş görmesi nedeniyle kaliteli kestane üretimi yapılıyor.

20150415_174151

Çıktığımız yerde hiç çeşme yoktu ve olmaması normal. Dağın sırtında su ne arar akacak. Burada çeşme bol ve sular şarıl şarıl akmakta. Boşalan su şişelerini dolduruyorum çeşmede. Elimi yüzümü de yıkıyorum bu arada buz gibi akan çeşmede.

20150415_174347

Yol eski bir yol, Tire – Aydın yolu ve çeşme 1927 yılında İzmir valisi Kazım Paşa tarafından yaptırılmış. Gerçi biz çıkarken normal Tire – Aydın yolundan gelmedik. Trafiği az ve zorlu olan sırtlardan zirveye kadar çıktık. Zirvede Tire – Aydın yolu birleşiyor.

20150415_174616_HDR

İniş sürekli olunca pek durmadım, sadece bir süre yağmur yağdı. Yağmurluğu giydim sadece. Kısa sürede Tire’ye indim. Tire’ye girmeden arkadaşları beklemeye başladım. Kendimi kapıp koyuvermişim, o yüzden aramız epey açılmış olmalı ki bayağı bekledim gelmelerini. Tabelada Tire – Nüfus: 80400 yazıyor.

20150415_180302

İniş hep böyle dönemeçli U dönüşü yapıyorum. Tire’ye gelmeden son dönemeçteyim.

20150415_180834

Tire hala aşağıda, büyük ve eski bir kasaba. İşin ilginç tarafı Tire’ye hiç gelmedim ve geldiğim yol da normal bir yol değil. Dağlardan ve bisikletle, kendi gücümle geldim.

20150415_181308

İlk gelen İrfan oluyor, resmini çekiyorum hemen.

20150415_181431

İkinci gelen Tamam ve ardında üçüncü de Can. Tamam inişte sert dönemeçte karşısına araba çıkınca dengesini kaybedip düşmüş. Önemli bir şeyi yok, buna şükür.

20150415_182137

Buluştuktan sonra hep beraber Tire’ye iniyoruz. Tire içinde akşam yemeği için çarşıda mola verdik. Tire de ne yenir? Elbette Tire köftesi yenmeli. Biz de onu yapıyoruz. Yemekten sonra İrfan’ın peşine takıldık. Kamp yapacağımız bildiği bir yere götürüyor bizi. Bir süre kasabanın içinde düz gittikten sonra tekrar dağa doğru Kaplan köyüne çıkmaya başladık. Neyse fazla çıkmadan mangal yapılan bir çay bahçesinde durduk. İrfan dağcılarla daha önce bu bahçede kalmış. Havalar hala serin olduğundan pek kimse de yok piknik yapan. Bahçe içinde çimenlerin üzerine çadırları kurup yerleşiyoruz. Karnımız tok, sadece semaver söyleyip çay içiyoruz bir güzel. Bahçe sahibi bir süre sonra bahçeyi bize emanet ederek evine gitti. Sadece yol kıyısında çeşmeye su doldurmaya gelen arabaların gürültüsü kaldı. Neyse ki bahçe çit telle kapalı ve kapı sürgülü olduğu için bizi pek rahatsız eden olmadı.

Bu gün zorlu yollardan geldik. 57 Kilometre civarında yol gelmişiz.

Bu gün yaptığımız yolun haritası aşağıda

Powered by Wikiloc