Etiket arşivi: lagün

Kano Maceraları 5

Kano maceraları 5

22 Haziran 2023 Perşembe

(Kör arkadaşlar için betimleme yapılmıştır)

 

Elimde kürek, suya batar çıkar

Beni götürür enginlere.

Kanoyu götüren kürek değildir

Yürektir,

Hem de mangal gibi yürek

urimbaba’CAN Temmuz 2023

 

Öne çıkmış olan görsel, deniz hafif çalkantılı. Önde oturmuş olan Ersan küreği havaya kaldırmış. Kanoyu taşıyan arabanın bisiklet tekerlekleri ve iki yan tank.

2

Daha önceki kano maceramda kano yan tanklarını bağladığım profillerin ince ve esnediğini görmüştüm. Denizde daha güvenli gidebilmem için sağlam bir şeyler yapmalıyım. 2 mm et kalınlığı, 30 X 40 profil alıyorum bir boy. Bir boy profil 6 metre, aldığım yerde dörde böldürüyorum ve bisikletime rahatça eve getirdim. Hazır olan profil boyuna göre kesiyorum dördünü de. Profil boyları 140 cm. Her profili tek tek işaretleyip deliyorum 8 mm matkap ucu ile. Profiller demir olduğu için sıcak daldırma galvaniz ile kaplattırdım sanayide. Deniz tuzuna bir süre dayanır galvaniz. Eski krom profiller ile yeni sıcak daldırma galvaniz profiller yan yana.

IMG_20230717_153502

Küpeşteye bağlantı parçasını da yeni profillere göre ayarladım. Küpeşteye de vidalarla sabitledim. Profil tutma aparatını yakından çekiyorum.

IMG_20230718_080457

Kendi kanosunu benim gibi kendi yapan Ersan Bekin ile anlaştım. Kanoyu onun uygun olduğu bir günde denemeye karar verdik. 22 Haziran Perşembe günü. Ersan bisikleti ile geldi, bisikleti bodruma koyduk. Kano bahçedeki sundurma profillerinin üstünde duruyor. Buradan alınıp konulması kolay. Üstüne de branda ile örtüyorum. Yağmur ve yaprakların içine girmesini önlüyor.

IMG_20230717_154619

Birlikte kanoyu yerinden indirip taşıyıcı arabasına bağladık. Yelken direğini yanımıza almayacağım. Henüz hazır değil ve sadece kürek çekeceğiz bu gün. Kanoyu dengede bağlayınca tek elle ve fazla güç harcamadan, yürüyerek deniz kenarına, İnciraltı kent ormanına geldik. Daha önceleri lagün içine kanoyu denize indiriyordum. Şimdi ise açık denize, kumsal olan yerde denize indireceğim. Fazla ileri gitmeye gerek yok. Kanoyu kumsalda yürütürken beni Ersan cep telefonu ile çekiyor. Başımsa siperli şapka, uzun kollu beyaz gömleğim üzerimde. Deniz sakin görünüyor.

WhatsApp Image 2023-06-22 at 14.42.52 (1)

Su altı kamerası ile çektiğim görüntüler aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz.

Kano bağlantı profillerinden birisini işaretine bakmadan taktım zorla, kanalına dar geliyordu. Çıkarırken de epey uğraştık. Sakin olan deniz rüzgarın artmasıyla dalgalar oluşmaya başladı. Uzun uğraşlar sonucunda yerine takıp tankları bağladıktan sonra deniz dalgalı da olsa bizi kimse durduramaz deyip kanoyu denize indirdik. Taşıma arabasını da yanımıza, kanonun içine aldık. Tekerlekleri de havada duruyor. Nerede karaya çıkacağımız belli değil. Hem sonra kime emanet edeceğiz? Yanımızda kimse yok. Su altı kamerası ile resim çekelim dedik ama düğmeleri iyi çalışmayınca sadece video çekmişiz. Videodan aldığım resimleri sizlerle paylaşacağım. Deniz çalkantılı, videodan aldığım resimde gördüğünüz kano yan tankları deniz içinde, profiller sağlam olunca esneme yok ve dalgalar vurdukça bir gram yerinden oynamadığını görüyorum. Kıyıdan pek görünmeyen şeyler denizde dolaşırken karşımıza çıkıyor. Bunlardan birisi deniz şamandırası oluyor. Şamandırada lamba var, gece yanıp sönüyor lambalar. Bisiklet tekerleği, tank ve ileride şamandıra görünüyor.

1

Taşıyıcı araba ters halde, tekerlekleri havada. Önde oturan Ersan da küreğini havaya kaldırmış. Ufkumuz geniş ve ilerliyoruz yavaş yavaş.

2

Kamerayı Ersan’a veriyorum o da resim yerine video çekmiş. Kanonun burnun ve deniz görünüyor.

4

Beni de kürek çekerken arkada oturmuş halde çekiyor.

5

Kürek çekerken bazen kano dönüyor, rotamıza gelmek için dümen gerekiyor. Ben de dümen elimde kanoyu rotasında tutmaya çalışıyorum. Ersan beni çekiyor elimde yeke tutmuş halde.

8

Ersan arada tas ile içerideki suyu boşaltıyor. Ben de onu çekiyorum. Ersan kırmızı renkli bir tişört giymiş. Başında mavi bandana var.

10

Bazen dalganın boyu büyük oluyor. Haliyle tanktan sıçrayan sular sağ tarafıma gelince ıslanıyorum. Bana gelen dalga suları kanonun içine de sıçrayınca kano içerisine sular birikmeye başladı. Ama o kadar çok su yok, nasıl olsa kano küpeştesine iple bağladığım tas önümde. Ayaklarımı ve tası çekiyorum.

3

Ersan bazen fazla biriken deniz sularını tas ile boşaltıyor. Ben de bu anı yakalıyorum. Kahve yaptığım yerde, tam Çakal burnundayız. Burada Yıldız’dan (Kuzey) esen rüzgar burnu dönünce arkamızdan esmeye başladı. Dalgalar da arkadan gelince ıslanmaktan kurtulduk.

11

Ersan beni kürek çekerken yakalıyor. Kürekleri kendim yaptım, Alüminyum boru uçlarına birer pala takıp sabitlemiştim. Boruyu elimle bir sağ, bir sol palayı denize daldırıp kürek çekiyorum. Kürekleri de denize düşünce geriye alabilmek için iple küpeşteye bağlamıştım daha önceden. Denizde kürek kaybetmemek gerek. Neme lazım, eşeği sağlam kazığa bağlamak gerek. Bisiklet tekerlekleri, ben, elimde kürek, biri havada.

13

Kanoyu denerken şunun farkına vardım, arada kanoyu rotasına çevirmek için dümen yekesini elime alınca kürek çekmeyi bırakıyorum. Böylece kürek çekmemiş oluyorum. Bu da kanoyu yavaşlatıyor. Dümeni ayaklarımla idare edebileceğim bir sistem tasarlamalıyım. Şimdilik böyle idare edeceğim. Ersan’ın kolunda akıllı saat var, hem rotamızı kaydediyor, hem de kaç kilometre hız yaptığımızı anında ölçüyor. Yaptığımız hız anlık olarak saatte 8.2 Km/saat. Bu kürek çekerken iyi bir hız. Zamanla biraz daha hız kazanacağımızı düşünüyorum. Bu daha ilk denememiz ve zamanla hızımız artacak. Yelkeni takınca hızımızın daha çok olacağına eminim. Sağ elimde yekeyi tutarken Sancak tarafına bakıyorum. Siperli şapka güneşten koruyor kafamı.

9

Dura kalka, sağa sola kürek çekerek Barış Manço köprüsüne geldik. Köprünün altından lagün içine girip, sol tarafta kıyıya yanaşıp karaya çıktık. Ersan kanoyu kıyıda çekiyor henüz eşyaları indirmeden. Kano, yan tanklarla beraber.

WhatsApp Image 2023-06-22 at 14.42.48

Beşinci kano denememizi başarı ile bitirmenin gururunu yaşıyorum. Elimde kürek, havaya kaldırıyorum bir tarafı. Ersan da beni çekiyor. Elbiselerim ıslandığı için kurumaya bırakmıştım. Üzerimde sadece su donu var.

WhatsApp Image 2023-06-22 at 14.42.49 (1)

Sırt çantasını dalga alan tarafa, yani sancak tarafındaki bölmeye koyduğumdan biraz ıslanmış. Bölmenin içi de su dolmuş. Buna önlem almam gerektiğini kafama not ediyorum. Kanodan çantayı alırken.

WhatsApp Image 2023-06-22 at 14.42.50

Burun kısmına çömelmiş halde kanoyu kontrol ediyorum.

WhatsApp Image 2023-06-22 at 14.42.51 (1)

Kanoyu henüz boşaltmadık, karnımız da acıkmıştı. Yanıma aldığım gevrek ve meyve suyu ile karnımızı doyuruyoruz ilk önce. Ersan cep telefonu ile elçek resmimizi çekiyor. İkimiz de çıplak olarak kanonun önünde çömelmişiz. Ben, bir elimde küreği tutuyorum.

WhatsApp Image 2023-06-22 at 14.44.28

Eve dönerken Ersan beni, kanoyu götürürken çekiyor. Videoyu aşağıda izleyebilirsiniz.

Ersan’ın akıllı saati yaptığımız yolu kaydetmiş. Kaydettiği görüntüyü cep telefonuna aktarıp bana gönderdi. Yaptığımız yolun değerleri üstte, harita altta. Süre = 47:18 dakika ,Mesafe = 2.025,53 metre, Kalori = 287. Bu değerler yürüyüş için, o yüzden kaloriyi önemsemiyoruz. Çünkü biz denizdeydik ve kürek çektik. Benim için açık denizde yaptığım ilk yolculuğumun rotası ve gittiğim mesafe. Yürüyüş temposu = 11:40, Ortalama hız 2,6 Km/s Hava sıcaklığı 32 °C

Altta da haritada rotamız kırmızı çizgi ile çizili. Kıyıda başladığımız yeri, burundan dönüp lagün içine girip kıyıya çıktığımız yer görünüyor.

rota

Her ne kadar kısa bir mesafe yapsak ta bu benim açık denizde ilk deneyimim. Rüzgar çıkıp dalgalar artınca kanoyu kontrol etmem açısından iyi oldu. İyi bir tecrübe kazandım, dalgaların tanklara ve kanoya vuruş şekli, çeriye su girmesi, Dalganın geliş yönüne göre kanonun konumu, ıslanmamız, sudan eşyaların korunması ve en önemlisi kano taşıyıcı arabanın tekerleklerinin ıslanmaması için büyük çöp poşeti ile korumam gerektiğini öğrendim. Zamanla denemelerde yeni şeyler öğreneceğime inanıyorum. Henüz acemi kaptanım ne de olsa.

Yeni maceralarda görüşmek dileği ile

Kano Maceraları 4

22 Mart 2023 Çarşamba

(Kör arkadaşlar için betimleme yapılmıştır)

(Resimler Mehmet Emiral’a aittir)

 

Denize gitmeden tanıyamazsın

Rüzgar yüzüne vurmadıkça

Dalgalar

Çarpar yüreğime

Sevdayı yaşatır köpürerek

Mavidir özlemim

Yelkeni açmalı şöyle

Açık denizlere açılmalı

Cesur, atak, korkmadan

Maviye kavuşmak

Maviye

Urim Baba’CAN Mart 2023

 

Öne çıkmış olan görsel, Lagün ortasında kürek çekerken, mavi yelken açık durumda. Direğin tepesinde Türk bayrağı dalgalanıyor.

MEL_5479

Kanoya yapacağım yeni ilaveler için gerekli malzemeleri aldım. Küpeşteye yapacağım profili sabitleme yerlerini ve kanoya bağlantıyı güçlü tutmak için krom sac malzemelerini aldım. Kano yan tankları bitince profilleri bağlayacağım yerlere kalın krom sac ile kapladım. Bağlantı deliklerini de deldim 8 mm matkap ucu ile. Bağlantı yerlerini yakından çekiyorum.

IMG_20230515_144838

Küpeşteye sabitlemek için profil içinden geçecek kadar kanal kaynatıyorum. Küpeşte üstünden vida ile, yanlardan cıvata ile bağlayacak şekilde hazır ve delikleri delindi. Aşağıdaki resimde hazırladığım parça kanoya vida ve cıvata ile bağlanmış durumda gösterir resim.

IMG_20230515_143423

Profilleri takıp kano yan tanklarını da bağlıyorum.

IMG_20230515_145941

Yan tankları denememizden bir ay sonra hazırlıklarımız bitince kano yan tanklarını bağlayacağımız profillerin deliklerini deliyoruz arkadaşların yardımı ile.

IMG-20230320-WA0005

Üç kişi profili bağlamaya uğraşıyoruz.

IMG-20230320-WA0007

Kanoyu hazırlık aşama videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.

Video 1

Video 2

Video 3

Hazırlıklarımız bitti, artık hazırladığım yeni parçalarla denemeye gideceğiz. Mehmet Emiral bizim fotoğraflarımızı profesyonel makine ile çekecek. Bu arada kanoyu üst komşumuzun bahçesine almıştık. Kanoyu taşıyıcı arabasına yerleştirip evden çıkıyoruz yokuş aşağı. Tam aşağı indiğimizde en önemli parçayı unuttuğumun farkına vardım; Dümen. Dümeni atölyede unutmuşum. Neyse ki çok yakında aklıma geldi de hemen eve koşup almaya gittim. Bacanağım kanoyu elle götürürken ben yokuşu çıkıyorum.

MEL_5333

Atölyede unuttuğum dümeni alıp geliyorum beni bekleyen arkadaşların yanına. Bir elimde kanonun dümeni, bir elimde ip yürürken çekiyor kamera ile. Dümenini unutan kaptan oldum böylece. Ama dümen hala elimde.

MEL_5334

Kanoyu alıp sokak aralarından yürümeye başladık. Kanoyu tek elimle tutup götürüyorum. Yanımda bacanağım da yürüyor.

MEL_5337

Video 4

Bu günkü amacım daha önce keşfettiğimiz adaya Türk bayrağı dikme. Ucu sivri bir demire bayrağı takacak şekilde arkadaşım Hasan dikmişti. Sokağın köşesinde bayrağı teslim ederken çekiliyoruz.

MEL_5347

Yolumuz biraz uzak, şehir caddelerinden, trafik içindeki arabalarla beraber yürüyoruz. Araçtakiler hayatlarında ilk defa kanosunu yürüten kaptan görmüş gibi merakla bakarak geçiyorlar yanımızdan. Haliyle onlara aldırış etmiyorum.

MEL_5349

Trafik yoğun ama aldırış etmeden yürüyoruz yanlarından.

MEL_5353

Video 5

Karşı şerit yoğun, bizim gittiğimiz şerit ise sakin, nedeni ise ters yönden gidiyoruz. Sahil kıyısına gitmek için karşı şeritten ters yönde gitmek gerek. Trafik lambalarına kalırsak yandık.

MEL_5356

Lambalardan ters yönden karşıya geçiyoruz.

MEL_5358

Video 6

Haydar Aliyev bulvarına girdik. Burada bisikletli paylaşımlı yol var.

MEL_5366

Sonunda kent ormanına girdik ve araç trafiğinden kurtulduk. Barış Manço köprüsüne doğru asfalt yoldan gidiyoruz yeşillikler arasından. Ormanımız çok güzel.

MEL_5370

Video 7

Mehmet Emiral bisikletle bizi önden takip ediyor. Uzaktan orman içinden kano ile birlikte bizi çekiyor.

MEL_5373

Video 8

Kent ormanında köpek çok ve nedense ilk defa görmüşler gibi kanoya doğru havlıyorlar. Gerçi köpeklere aldırmıyoruz ama bir şey varmış gibi çok yaygara yapıyorlar.

MEL_5411

Video 9

Video 10

Video 11

Yaklaşık 4 Kilometre kadar yürüdükten sonra Barış Manço köprüsünün olduğu yere geldik. Lagün tarafındaki kumsalda duruyoruz. Balıkadam elbisemi giydim. Bizim ekipten Zeki Gagaski ve Mustafa Akpınar bulunduğumuz yere bisikletleri ile geldi. Hava bu gün kapalı, ha yağdı, ha yağacak derken birden bire yağmur indirdi. Arkadaşlar köprü altına sığındılar. Ben mavi yağmurluğumu giyip kanonun profillerini bağlıyorum cıvatalarla.

MEL_5413

Kano yan tankları yanda duruyor, ben yağmur altında profilleri bağlamaya çalışıyorum. Hava parçalı bulutlu, yağmur kısa süreli yağdı geçti. Sadece yerleri ıslattı.

MEL_5415

Profilleri kanoya bağladıktan sonra sıra geldi yan tankları bağlamaya. Çömelmiş durumda tankı bağlarken.

MEL_5423

Yan tankları bağlayıp cıvatalarını sıktıktan sonra yelken direğini yerine takıyoruz.

MEL_5433

Yelken üstten aşağı doğru kaydığından ipleri sağlamca kaymayacak şekilde bağlıyoruz. Bağlama işlemini bacanağım yapıyor. Zeki, ben ve Mustafa onu izliyoruz.

MEL_5436

video 11

Video 12

Video 13

Video 14

Video 15

Tüm hazırlıklarımız bitti, kanoyu denize indirip kürek çekmeye başladık lagün içinde.

MEL_5455

Mehmet Emiral bizi kürek çekerken resmimizi çekiyor.

MEL_5457

Ben arkada hem dümeni kontrol ediyorum hem de kürek çekiyorum Bacanağım önde yelkeni kontrol etmekle meşgul.

MEL_5460

Mehmet Emiral yakınlaştırıp çekiyor bizi.

MEL_5464

Normalde kıyıdan epey uzaktayız. Denizde bir karartı gibi duruyoruz.

MEL_5467

Kürek çekmeye devam, arkadaşların olduğu yere doğru gelmeye çalışıyoruz.

MEL_5470

Yelken direğinin tepesindeki küçük Türk bayrağımız da dalgalanıyor. Rüzgar da kendini hissettiriyor. Rüzgara karşı yelken açık gitmeye çalışıyoruz.

MEL_5476

Habire kürek çekmemize rağmen pek te ileriye doğru gitmiyoruz gibi. Olduğumuz yerde sayıyoruz. Yelken şişik durumda, İskele tarafındaki kürekler havada, sancak tarafındaki kürekler suyun içinde. Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum

MEL_5479

Bu kez ikimizin kürekleri çapraz durumda büyük bir mücadele ile çekmemize rağmen bir türlü ileriye doğru hamle yapamıyoruz. Amacımız köprünün altından geçip dışarı çıkmak. Fakat yelkeni kapatmadığımızdan rüzgar gitmemize engel oluyor. Ayrıca deniz yükseldiğinden içeriye doğru akıntı var.

MEL_5483

Bacanağım yoruldu kürek çekmekten, ayaklarını öne doğru, küpeştenin üzerine koymuş durumda kürek çekiyoruz karaya doğru. Nedense aklımıza yelkeni kapatmak geldi. Yelkeni direğe dolayınca çabucak karaya ulaştık. Kürek çekmekten iyice yorulduk ve acıktık.

MEL_5520

Video 16

Video 17

Karaya çıkar çıkmaz önceden aldığımız gevrekleri büyük bir iştahla yiyoruz. Kürek çekmek yordu ve acıktırdı. Bu günkü denememizde profillerin zayıf kaldığını gördüm. Tanklar iyice suya battığından tüm kaldırma gücünü üzerine almış gibi profilleri epeyce esnettiğini gördüm. Arkadaşlarla durum hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Profilleri zayıf kaldığı için daha kalın elti ve daha büyük olmasına karar verdik. 2 mm et kalınlığı ve 30 X 40 cm boyutlarında profil işimize yarayacağına karar verdik. Bir süre daha oturduktan sonra bağlantı profillerini söküp tanklarla birlikte eşyaları kanoya yükleyip eve döndük.

Mehmet Emiral tarafından çekilen videonun tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

https://youtu.be/b9FF6CKAYr8

Böylece bir maceranın sonuna geldik. Kararlaştırdığımız profillerin hazırlıklarını yapıp kanoya uygulayacağız. Maceralarımız bitmeyecek, şimdilik hoşça kalın, sağlıcakla kalın.

Kano Maceraları 3

22 Şubat 2023 Çarşamba

(Kör arkadaşlar için betimleme yapılmıştır)

(Resim ve videolar Zeki Gagaski ve Kıvanç Kelmen’e aittir)

 

Bir sevdadır deniz

Kavuşmalı bir an

Kendini köpüklere bırakmalı

Mavinin içinde

Balıklar

Oynaşmalı, kımıl kımıl

Rüzgar yelkeni doldurmalı

Bir umut

Bir türkü

Bir aşk

Söylemeli coşkuyla

Urim Baba’CAN Şubat 2023

 

Öne çıkmış olan görsel, kano deniz kıyısında iple bir taşa bağlı kıyıda. İki yanda destek tankları profil ile bağlı. Mavi yelken rüzgarda hafif açık durumda.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 17.53.00

“Bir insan ömrünü neye vermeli

Harcanıp gidiyor ömür dediğin

Yolda kalan da bir yürüyen de bir

Harcanıp gidiyor ömür dediğin”

Demiş Ömer Zülfü Livaneli. Gerçekten insan düşünüyor belli bir yaşa geldiğinde. Hele 60 yaşını geçtikten sonra. Benim de zaman zaman düşüncelerim bu yöne kaymaya başladı. Daha ne kadar sağlıklı yaşayabilirim. 70, bilemedin 80 yaşına kadar bir şeyler yaşamalı elim ayağım tutarken. Ondan sonra ne olacağı belli olmaz. Henüz sağlığım yerindeyken hayallerimi gerçekleştirmeliyim. Çocukluğum çok güzel geçti, sonrası çalışma hayatı, evlilik, çoluk çocuk derken bir baktım emekli olmuşum. Henüz Dünyayı tanımıyorum. Çocukluğumda olanaklar yoktu, çalışırken yoğun tempoda geçen bir hayat. Emekli olunca Dünyayı tanımaya başladım. Bunun en önemlisi de bisiklet. Bisikletle turlar yapıp gezmeye başlayınca yaşamın tadına vardım, Hayatımda tanıdığım insanların kat be kat üstünde insanlarla tanıştım, yeni yerler gördüm. Kimsenin gitmediği yerlerde bisiklet sürdüm. Bir çok arkadaşım, dostum oldu. Yaşadığım maceralar beni daha da olgunlaştırdı ve Dünyayı farklı gözle görmeye başladım. Bu harika bir şey ve Dünyayı tanırken bisikletin yavaş hareket etmesi gördüğüm yerleri daha ayrıntılı görmeme neden oldu. Bisiklet mükemmel bir araç bence. Kendi gücümle hareket ediyorum.

Bu gün benim yaş günüm, 62 yaşımı doldurdum tıka basa. Şunun şurasında 10 – 15 yıl daha hareket edebilirim. Artık yeni maceralar beni bekliyor. Denizleri keşfetmeliyim. Daha önceki yazılarımda birer birer yapım aşamasını, kanoyu denizde denemelerimi anlatmıştım. Denemelerim hala devam ediyor ve bu denemeler hiç bitmez. çünkü yaşayacaklarım bana yeni şeyler öğretir ve öğrendiğim tecrübelerle kanoda değişiklikler yapabilirim. Kano yan tankları hazır, denemek için en uygun ve güneşli bir güne denk gelen yaş günümde denemeye karar verdim.

Bacanağım Selahattin Kelmen ve arkadaşlarım Zeki Gagaski, Mustafa Akpınar ve bacanağımın oğlu Kıvanç Kelmen bana eşlik edecekler. Öğlene doğru bacanağım oğlu ile evime geldi. Kanoya yan tankları, yelken direğini, kürekleri ve diğer eşyaları yükledik. Kanoyu taşıyıcı arabasına yükleyip kayışlarla bağladıktan sonra yürüyerek İnciraltı kent ormanına geldik. Kıvanç kanoyu eşyalarla yüklü halde çekiyor giderken.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.49 (3)

İnciraltına doğru, Barış Manço köprüsünün yanına geldik. Lagün tarafına kanodaki eşyaları indiriyoruz.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.48

İşe başlamadan önce üzerime balıkadam elbisesini giyiyorum. Balıkadam elbisesi sarı – siyah renkte. Ayağıma deniz ayakkabısını giyiyorum. Beni soğuğa karşı koruyacak. Kanonun yanına çömelmiş halde poz veriyorum kameraya.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.49 (2)

Aynı şekilde bacanağım da balıkadam elbisesini giyiyor. Onun rengi mavi – siyah. Kanonun ortasında profil dikmelere destek profillerini cıvatalarla bağlıyorum. Henüz yerlerini bilmediğimden birer delik ve birer cıvata var. Denizde durumu görüp ona göre diğer deliklerin nereye delineceğine karar vereceğim. Bacanağım önde oturup ellerini iki yana açmış durumda.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.49 (1)

Kanoyu arabadan alıp deniz kıyısına indiriyoruz. Yan tankları birer civata ile profillere bağlıyorum ve iyice sıkıyorum oynamasın diye.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.46

Kanoyu hazırlama, denize indirme, tank profillerini ve tankları bağlama aşamalarını gösterir videoyu aşağıda izleyebilirsiniz.

Cıvataları iyice sıktıktan sonra lagün içinde kürek çekmeye başladık. Havada rüzgar yok, yelken direğe sarılı durumda.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.50.01 (2)

Bacanağım önde, ben arkada kürek çekmeye başladık.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.52

Şöyle bir tur attıktan sonra geri dönüyoruz karaya doğru. Yelkeni açtık ama istediğimiz biçimde olmadı. Yelken ipleri doğru bağlanmamış, bunu öğrendik.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.51 (2)

Kano ile lagün içinde dolaşıyoruz, Yelkeni açtık ama kanoya hiç etkisi yok gibi. Sonrasında votkamız bitince takviye için karaya yaklaşıyoruz. Kano ile lagün içinde tur atıp geldiğimiz görüntülerin videosu aşağıda.

Kıyıya yanaştık. bacanağım önde, elindeki iple kanoyu tutuyor, ben arkada profillere delikleri nereye deleceğime karar vermeye çalışıyorum.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.58

Meyveli kokteyl votkamızı elimize tutuşturuyor Mustafa. Bacanağımın elinde kadeh poz veriyor kano ile birlikte.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.57

Kano içinde kokteyl votkalarımızı hazırlayıp veren Mustafa ve Zekiden kürekle kano içine alırken çekilen video. Videoyu Kıvanç çekiyor, Video aşağıda, izleyebilirsiniz.

Votkalarımızı alıyoruz, kanoya binip yerleşip hazırlanıyoruz. Yeni sefere çıkmaya hazırız.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.50.00 (1)

İkimiz de bindikten sonra kıyıdan açılıp köprünün altına doğru gitmeye başladık. Deniz yükseldiğinden lagüne doğru akıntı var ama kürekle gayet iyi gidiyoruz.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.50.01 (1)

Tam köprünün altına geldik, akıntıya karşı gittiğimizden dümen yardımıyla düz gitmeye çalışıyoruz.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.55 (2)

Köprü altındayken kadehlerimizi şerefe kaldırıyoruz. Zeki de bizi çekiyor.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.50.01

Çıkarken akıntı yüzünden burun birden sola doğru kıvrılınca ayağımla kadehimi devirdim, kanoyu çabuk toparladım ama votka döküldü. Kadeh ayağımın ucundaydı. Demek ki ayak ucuna dökülecek bir şey koymamak gerek. Köprü altından kürek çekerek çıktık, artık açık denizdeyiz ve rüzgar olmasa da küçük dalgalar belirmeye başladı.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.53

Karadan pek belli olmayan bir karartı görüyorum az ileride. Bacanağıma o karartıya kadar gidip görelim neymiş diye söyleyince kabul etti. Karartıya giderken küçük bir kayığın dalgalarını aştık. Dalgalar pek etkilemedi geçerken. Kanonun durumu gayet iyi. Karartının yanına gidince bunun küçük bir kayalık olduğunu. Üzeri kara midye ile kaplı olduğunu gördük. Deniz yüzeyinden biraz çıkmış durumda. İlk adamızı keşfetmiş olduk böylece. Bundan sonra yeni yerler keşfedeceğimin umudu yeşerdi içimde. Sevinçliyim. Yanımıza cep telefonu ve kamera almadığımızdan resim çekemedik. Fazla oyalanmadan geri dönüyoruz. Tam köprü altından içeri girerken Zeki bizi çekiyor. Deniz yükseldiğinden lagün içine akıntı olduğundan kürek çekmeden giriş yapıyoruz.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.59

Lagün içine girer girmez dümeni arkadaşların olduğu yere döndürdüm. Bacanağım da kadehini devirmiş. Takviye almamız gerek.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.51

Zeki Gagaski’nin cep telefonu ile çektiği görüntüler. Lagünden çıkarken, ve açık denizde dalgaları geçerken çekilen videoyu aşağıda izleyebilirsiniz.

Kıyıya, kumsala yanaştık. Bacanağım önden iple karadaki küçük bir taşa bağlıyor kanoyu. Kanonun yanında durmuş, kano yanlarını nasıl sabitleyeceğimi düşünmeye başladım. Profil küpeşteye tam değecek biçimde olmasına karar verdim.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.50.00 (2)

Zeki kendini kano ile elçek resim çekiyor. Mavi yelken az açılmış hafif esen rüzgarda. Zeki’nin başında şapka, közünde siyah Güneş gözlüğü var. Deniz sakin, çarşaf gibi.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.50.00

Katlanır sandalyeme oturup dinleniyorum biraz. Üzerimde enine mavi – beyaz çizgili tişört var, başımda mavi buff.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.56

Mustafa ile yan yana oturmuş kano hakkında fikir alış verişinde bulunuyoruz. Kano yan tanklarını biraz daha aşağıda olacak şekilde sabitleyeceğiz. Ayrıca küpeşteye profili sabitlememiz gerek. Orta bölümdeki dikme profiller kısa aralıklı ve profile çok yük bineceğini tartışarak bir şekilde nasıl uygulayacağımızı karar verdik. Artık yeni durumlar ortaya çıktı ve üzerinde biraz daha çalışmamız gerek. Şimdiye kadar istediğim şekilde oldu ve denemelerimiz bana yeni fikirlerin oluşmasına neden oldu. Mustafa, ve bacanağım da bana fikirler verdi tecrübelerine dayanarak. İkisi de denizi biliyor ve kendi kayıkları ile tecrübeli. Akıl akıldan üstündür, bunu biliyorum ve her zaman yeni fikirlere açığım.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 20.49.57 (1)

Bu günlük bu karar yeter deyip maceramızı sonlandırıyoruz. Kano yan profillerine gerekli işlemler yapacağız. Kano kıyıda bir taşa iple bağlı, yelken hafif rüzgarda açılmış deniz içinde duruyor. Ana gövde ortada, yan tanklar profil ile gövdeye bağlı. Duruşu gayet iyi görünüyor. Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

WhatsApp Image 2023-02-22 at 17.53.00

Güzel bir macera daha yaşadık bu gün, yeni fikirle oluştu denememizde. Kano yan tankları gayet iyi oldu, dengesi çok iyi ve kendimi güvende hissettim. Artık yeni maceralara hazırım. Kanoyu karaya alıp bağlantı profillerini sökerek taşıyıcı arabasına bindirdik. Yürüyerek Marangoz atölyesine getirdi. Şimdilik anlatacaklarım bu kadar, yeni denemeler ve maceralarda görüşmek üzere.

Kano Maceraları 1

8 Ekim 2022 Cumartesi

(Kör arkadaşlar için betimleme yapılmıştır)

(Tüm resimleri Mehmet Emiral çekmiştir)

 

Gemisini Yürüten Kaptan

Rüzgarın esintisi vurur yüzüme,

Saçlarım dalgalanır denizde çırpınan kano misali

Böyledir benim dünyam

Özgürlüğe giden yolda

Yürütüyorum gemimi

Tıpkı bir kaptan gibi, enginlere

Yelken açacağım

Korkusuzca

urimbaba’CAN 2022 Ekim

 

Öne çıkmış olan görsel, kanonun arka koltuğuna oturmuş denizde kürek çekiyorum.

MEL_8979

Uzun araştırmalar, projeler ve bir kaç kez prototipini yaptığım kanoyu yaklaşık beş ayda tamamladım. Daha önceki yazımda yapım aşamasını tek tek resimlerle anlattım. İlk defa kano yapmama rağmen, bir kaç hata dışında istediğim biçimde oldu. Yaparken öğrendim ve bir daha yaparsam edindiğim tecrübe ile daha iyisini ve kısa sürede yapabileceğimi biliyorum. Kano ile ilgili tüm hazırlıklarımı bitirip denize kavuşma gününü 8 Ekim Cumartesi olarak kararlaştırdım. Cumartesi günleri normalde kahve etkinliği oluyor. Bu Cumartesi kahve etkinliği yerine kanoyu denize indirme günü ilan ettim. Öncesinden bir şişe şampanya aldım. Denize indirirken gelenekleri yerine getirmemiz gerek.

Sonunda 8 Ekim günü gelip çattı. Komşum olan Erkan Kökten ile daha öncesinden sözleşmiştik. Bana götürmek için yardım edecek. Öğlen olmadan marangoz atölyesinin arka bahçesinde duran kanonun yanına geldik. Tekerlekli taşıyıcı üzerine koyduktan sonra kayışlarla bağladım bir güzel. Kürekleri, yelken direğini ve diğer malzemeleri kanonun içine yükledim. Bahçeden sokağa çıktık ve ilk resmimi Erkan çekiyor. Kanoyu tek elimle tutuyorum. Tekerlekler üzerinde gayet iyi duruyor. Arkada dut ağaçları henüz yapraklarını dökmemiş, hala yeşil.

WhatsApp Image 2022-10-08 at 10.28.17 (1)

Ara sokaklardan ana caddeleri geçip kent ormanına geldik. Mehmet Emiral fotoğraflarımızı çekecek. Kent ormanı içinde yürürken uzaktan çekiliyoruz, yanımda Erkan var.

MEL_8670

İyice yaklaşınca bir daha çekiyor, ben de el sallıyorum geliyoruz diye. Erkan yanımda yürüyor.

MEL_8677

Kanoyu tam ortadan bağlayınca tek elle rahatça dengede tutup yürütebiliyorum. Adı üstünde; “Gemisini Yürüten Kaptan” Üstümde enine mavi – beyaz çizgili tişört var. Arkadaşım Bahar Amerika’dan özel olarak benim için getirdi sağ olsun. Başımda gri renkli siperli şapka var.

MEL_8681

Kahve yaptığım yerde kıyıdaki kumsala geliyoruz. Denize buradan gireceğim. Dolan suları boşaltmak için tasları iple bağlıyorum. Bağlamamın nedeni tası kaybetmeyelim denizde.

MEL_8688

Jale denize kavuşmayı bekliyor. Bu gün hava biraz rüzgarlı o yüzden kızın saçları dalgalanmış rüzgarda. (Daha önce rüzgarda saçları dalgalanan kızın resmini yakmıştım bordaya)

MEL_8690

Kürekleri de bağlıyorum kanonun halkalarına. Küreğin arkasında “kaptan urimbaba’CAN” yazıyor.

MEL_8691

Ön yüzeyinde ise; Jale ve sancak yazılı. Bu sağ tarafı temsil ediyor.

MEL_8692

Koltukların arkasında da; “Gemisini yürüten kaptan urimbaba’CAN, altta tüylü, cezveli ve çarklı logom kaptan Urim Baba yazılı. Solda kanonun ismi Jale yazıyor yan olarak.

MEL_8693

Bu da küreğin sol tarafı, yani İskele tarafı yazılı.

MEL_8694

Bacanağım Selahattin Kelmen da beni yalnız bırakmıyor bu gün. Elimde kürekle poz veriyorum bacanağım ile. Arkada huysuz ihtiyar Şerif Kılavuz da kadraja girmiş. Kano hala tekerlekli taşıyıcı üzerinde.

MEL_8695

Arkeoloji öğrencisi Ersan da kendi olanakları ile kano yapmış, sosyal medyadan benim kano yaptığımı görünce yanıma geldi, tanıştık. O da kendi kanosunu getirip deneyecek. Kanoyu basit biçimde yapmış. İskelet olarak kontrplaktan kesip birleştirmiş. Üzerine kot pantolon kumaşı ile kaplayıp epoksi sürüp beyaz boya ile boyamış. Kanonun ön alt kısmı sivri ve çıkıntılı yapmış ileri doğru. Pazar arabası ile kent ormanına getirmiş kanoyu. Kanosu çok hafif ve bir kişilik. 2.5 metre uzunluğunda. Şerif Kılavuz yakından inceliyor kanoyu, kafasına yatmış olmalı ki kendisine benzeri bir şey yapmayı düşünmeye başladı bile.

MEL_8698

Yelken direğinin tepesine Türk bayrağını takarken.

MEL_8700

Üzerime balık adam elbisemi giyiyorum, kısa kollu ve kısa bacaklı. Elbisenin yanları sarı, önü siyah renkte. Kanonun yanında poz veriyorum.

MEL_8706

Bu gün aramıza katılanlar resim çekiliyoruz. Katılanlar; Bahar Sungu, Selahattin Kelmen, Hakan Urkun, ben, Ersan Bekin, Şerif Kılavuz, Serhat Özuyguntaş, Erkan Kökten ve resimleri çeken Mehmet Emiral. Toplam 9 kişiyiz.

MEL_8713

Üzerime can yeleğini giyiyorum. tekerlekli taşıyıcıyı kenara götürüyorum elimle kaldırıp, ayak altında dolaşmasın.

MEL_8718

Yelken direğini kontrol ediyorum, bu rüzgarda denemek riskli olabilir. Henüz kanonun denizde nasıl duracağını bilemiyorum. O yüzden yelken direğini takmayacağım.

MEL_8721

Ersan da kendi kanosunu hazırlıyor. Kanonun iki tarafına yan destek kayıkları yapmış. Profil ile gövdeye bağlıyor.

MEL_8723

Hazırlıklar tamamlandı, sıra geldi denizci geleneğine, şampanya patlatmak. Şampanya şişesini çantadan çıkarıp elime aldım. Telle bağlı tapasını açmadan önce çalkalıyorum şişeyi. Arkadaşlar yanıma toplandı.

MEL_8730

Şampanyayı patlatırken Erkan Kökten tarafından çekilen video aşağıda. İyi seyirler.

Tam şarap patlarken çıkan köpükleri Mehmet Emiral çekiyor. Köpüklü şarap kadehlere doluyor. Bahar kadehi köpüklerle dolduruyor.

MEL_8736

Dolan kadehler kanoyu denize kavuşturmak için kaldırıldı.

MEL_8741

Birer yudum da olsa şampanyaları içiyoruz sağlığımıza.

MEL_8748

Şampanya töreni bitti ve geldi kanoyu deniz ile buluşturmaya. Ersan ve Erkan bana yardım ediyor. Ben dümen tarafından tutmuş halde denizdeyim.

MEL_8749

Erkan ıslanmamak için kanoyu Ersan’a bırakıyor. Kano denize kavuştu sonunda.

MEL_8756

İlk önce kanoyu elle kontrol edip denizde nasıl durduğuna bakıyorum. Deniz çalkantılı olsa da duruşu mükemmel, tam istediğim gibi.

MEL_8759

Kanoda ağırlık olmadığı için su yüzeyinde en üst seviyede duruyor.

MEL_8772

Dalga hafif te olsa kanoyu çevirmek zor oluyor. Ersan da bana yardım ediyor.

MEL_8775

Böyle dalgalı havada kanoya binmekten vaz geçiyorum, karaya çıkmaya karar verdim.

MEL_8778

Kanoyu lagün içinde deneyeceğiz. Taşıma arabasına bağlıyorum kayışlarla. Ersan da kendi kanosunu orada deneyecek.

MEL_8788

Erkan önde, ben arkada kanoyu yürütmeye başladık orman içinde.

MEL_8797

Yola çıkınca tek başıma, tek elle kanoyu yürütüyorum. Bisikletiyle Serhat yanımda geliyor.

MEL_8806

Barış Manço köprüsünün kıyısında, lagün içine geldik. Bacanağım yelken direğini eline almış. Ben de hazırlık yapıyorum. Kano araba üstünde duruyor.

MEL_8809

Erkan Ersan ile birlikte kendi kanosunu pazar arabası ile taşıyorlar.

MEL_8813

Kanoyu arabadan çözüp denize indiriyoruz. Arkada iki kişi, önde ben kanoyu denize indirirken.

MEL_8817

Lagün içinde dalga olmadığı için su yüzeyi durgun. Ama rüzgar az da olsa esiyor. Düz denizde de kano gayet iyi duruyor. Ben deniz içindeyim. Lagün içi derin değil, diz boyu.

MEL_8822

Kimse kanoya binmeye cesaret edemediği için ben tek başına biniyorum. Arka koltukta oturdum, üzerimde can yeleği var. İlk binişim, ilk heyecanım. Bakalım nasıl gidecek diye iskele tarafındaki (sol) küreği çekiyorum. Ardından tam sancak (sağ) taraftaki küreği denize daldırırken.

MEL_8824

Denge kayboluyor ve sancak tarafına doğru yatmaya başlıyor kano. Küpeşte su yüzeyinde, neredeyse içeriye su dolacak.

MEL_8957

Ve toparlayamadan cup denize düşüyorum bir anda. Ne olduğunu anlayamadan denizdeyim. Kano su aldığı için yan duruyor denizde.

MEL_8825

Neyse ki karaya yakınım, hemen içi su dolmuş kanoyu kıyıya yaklaştırdım. Arkadaşlar da bana bakıyor.

MEL_8843

Flamingo kuşları da bana bakıyor. Bir tanesi de kanatlarını açmış uçuyor. O muhteşem renkleri ortaya çıkıyor böylece. Siyah – turuncu renginin uyumu. Uçan flamingo kuşu beni havadan izliyor.

MEL_8854

Ersan da kanosunu denize indirmiş deniyor. Denge tanklarını takmış, küçük yelkenini de açmış. Yelken beyaz- mavi şeritli. Ersan kürek elinde poz veriyor. Kano küçük ve dengeli görünüyor.

MEL_8913

Kanonun içindeki suyu boşaltıp bir kez daha kanoya biniyorum, bu kez dikkatliyim. Kürek çekerken bir taraftan da gövdem ve ayaklarımla ters hamleler yapıp dengede kalmaya çalışıyorum. Bu biraz zorluyor beni ama denize düşmeden kürek çekebiliyorum. Ben biraz ilerideyim, Ersan da kanosuyla daha önde.

MEL_8898

Mehmet Emiral yakınlaştırıp beni kürek çekerken resmediyor. Dümen kalkık durumda. Salma ise deniz dibine değdiğinden yukarıda. Salma hafifliğinden dolayı su kaldırıyor yukarı doğru. Sancak tarafındaki kürek deniz içinde. İskele tarafındaki kürek ise havada.

MEL_8970

Kanonun altı dar ve hafif yuvarlak olduğu için çabuk dönüyor. Epoksinin kayganlığı da hareketi hızlandırıyor. Kürek çeke çeke bir süre sonra alışıyorum dengede durmaya.  Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

MEL_8979

Ersan kanosu ile ilk denemesinden memnun, yüzünde mutlu bir gülümseme var. Karaya doğru kürek çekerken.

MEL_9077

Ersan kanosunu karaya çekmiş. Ben de peşinden karaya yanaşıyorum. Ersan burundan tutuyor kanoyu. Ben ise kanoyu dengede tutmaya çalışıyorum kürek darbeleri ile.

MEL_8981

Kano kıyıda iken iniyorum. İki kanocu karşılıklı konuşuyoruz. İkimiz de ilk defa kanomuzu deniyoruz. İlk tecrübelerimizi yaşadık ve birbirimizle paylaşıyoruz. Denizde ilk kürek çekmemle devrilince bir daha devrilmeden lagün içinde dolaştım. Sadece yönünü kürekle çevrilmesinin zor olduğunu öğrendim.

MEL_8988

Kano karaya çekili durumda. Arkadaşlarla bir poz çekiliyoruz. Ben çok mutluyum.

MEL_8992

Ersan’ın kanosunu alıp deniyorum. Kanonun yan tankları işe yaramış Kano gayet iyi bir dengede duruyor. Kürek çekmesi biraz zor, nedeni ise kano yanları yüksek biraz. Ama istediğim biçimde kürek çekip dönebiliyorum.

MEL_9019

Arkadaşlar da kıyıda, kumsalda oturmuş beni izliyorlar. Perihan Acun ve oğlu Ömer Kemal de aramıza katılıyor.

MEL_9023

Kanoyu kıyıya yanaştırıp küçük Ömer Kemal’i Ersan’ın kanosuna bindiriyorum. Ömer Kemal’e can yeleğini giydiriyorum ne olur ne olmaz.

MEL_9030

Ömer Kemal arkada, ben önde lagün içinde dolaşıyoruz.

MEL_9031

Gayet güvenli biçimde dolaşıp karaya yaklaştık. Ömer Kemal bu gezintiden memnun.

MEL_9046

Ersan öne, ben arkaya biniyoruz benim kanoya. Birlikte kürek çekiyoruz.

MEL_9088

İki kişi olunca ağırlıktan kano biraz daha denize daldı ve denge daha iyi oldu. Hafif te olsa dengeyi rahatlıkla kontrol edebiliyorum. Ersan önde, ben arkada, kürekleri çapraz tutmuş halde poz veriyoruz kameraya.

MEL_9098

İkimiz de senkronu tutturup kürek çekiyoruz. Kanoyu kullanmanın zevki içimize işliyor.

MEL_9100

Artık bu kadar deneme yeter diyerek karaya çıkmak için karaya yaklaştık.

MEL_9102

Kano karaya değince, mutlu bir şekilde kanodan iniyoruz.

MEL_9110

Kanoyu denemenin mutluluğu içinde eve yürüyerek varıyorum. İlk tecrübelerimi yaşadım. Bir kaç gün sonra kendi başıma kanoyu denemeye karar verdim. Bakalım tek başıma denize götürüp kanoyu kullanabilecek miyim. Tek başıma kanoyu arabaya yükleyip bağladım. Denge güzel olunca kanoyu yürüyerek deniz kıyısına doğru götürmeye başladım. Su altı kameramı çalıştırıp kendimi çekiyorum videoya. Gayet iyi götürebiliyorum. Videosu aşağıda, iyi seyirler.

Kanoyu lagün dibine kadar tek başıma götürdüm. Bu kez yelken direğini almadım, sadece bir kürek yeterliydi. Kanoyu arabasından indirip denize kavuşturdu. Su altı kameram ile Jaleyi yakından çekiyorum saçları dalgalanan kız ile birlikte. Kano denizde, küpeşte altındaki hortum dalga için, ayrıca hava tankı.

NOVATEK CAMERA

Kanonun kıç tarafında dümen ve barışın simgesi olan logoyu yakından çekiyorum deniz seviyesinden.

NOVATEK CAMERA

Kanoyu tek başıma lagün içinde kullanıyorum. Daha önceki tecrübelerimden edindiğim kadarı ile kanoyu devirmeden, dengeli biçimde kullandım. Kano kabuğu kaygan olduğu için, ayrıca altı düz olmadığı için çabuk dönüyor ve kürek çekmede zorlanıyorum. Kafamda yeni proceler, yeni çözümler geçmeye başlıyor. Kanoyu bir süre kullanıp geleceğe dönük yeni çözümler ürettikten sonra karaya çıkıp kanoyu arabaya yükleyip bağlıyorum. Yürüyerek marangoz atölyesine vardım. Tezgahtaki yerine marangoz arkadaşım Özcan ile birlikte koyuyoruz.

Kanonun yeni maceralarında görüşmek dileği ile şimdilik hoşça kalın.

8. Az Bilinen Antik Kentler Bisiklet Turu 4. Gün

23 Nisan 2029 Salı

( Görme engelli arkadaşlar için betimleme yapılmıştır )

Urla İskele – Urla – Kuşçular Bademler – İnciraltı kent ormanı – Konak

 

Hepimiz bir yerlerdeydik
Başka bir yere geldik
Değişen dünyanın sürecinde
Karanlık bir sudan geldik

Ruhi Su

 

Öne çıkmış olan görsel, 23 Nisan Çocuk bayramı kutlamaları. Bir masada kız ve erkek öğrenci oturmuş. Arkasında kızlar, erkekler alkışlıyor okul bahçesinde.

DSCN7376

Sabah erkenden kalktık, çadırları, eşyaları toplayıp kıytırığa yükledim. Buradaki kum denizinde pankartımızı bağlayacak ağaç pek yok. Bir tane okaliptus ağacının gövdesine bağlayıp diğer taraftan Sezer ipi çekip pankartı germiş oluyor. Hatıra çektirmek isteyenler resim çekiliyorlar. Olan baytar Sezer’e oluyor, kolları koptu germekten. Pankartta “Az bilinen antik kentler turu Hatırası, #abakheryerde #abakseninlegüzel” yazıyor. Bisiklete binmiş kadın ve erkek resmi, sadece başları delik. Burada başları çıkarıp resim çekiliyoruz.  Bisikletler taş tekerlekli ve kadrosu kemikten. Ortada sütunlu tapınak var

DSCN7317

Kahvaltıdan önce kahvemi pişiriyorum, yanımda bacanağım var. Birlikte resim çekildik. Bacanağım çömelmiş, ben sandalyemde oturmuşum.

DSCN7319

Kahvaltıyı birlikte yaptık. Ketring Ayşe son kez kahvaltıyı sundu ve takımları toplayıp Aliağa’ya döndüler. Biz de yola çıktık, bu gün 23 Nisan Çocuk bayramı. Bademler köy ilk okulunda kutlayacağız. O yüzden erkenden, fazla oyalanmadan okulda olmamız gerek. Urla’ya ana yoldan  değil de bahçeler arasından, trafiğin olmadığı yerden gideceğiz. En arkadan geldiğim için benden başka Enes ve Cem var. Bahçeler içinden geçen yeşil yolda bisiklete biniyorlar.

DSCN7325

İzmir – Çeşme yoluna çıkmaya çok az kaldı. Arkadaşlar benzinlikte bizi bekliyorlar. Aradan onları görüyorum. Cem ve Enes önümde gidiyorlar.

DSCN7327

Bizi bekleyenlerle buluştuktan sonra fazla zaman geçirmeden yola çıktık. Urla’nın içinden hızlıca geçip arka yola geçerek Bademler köyüne gideceğiz. Sarı çiçeklerin ardından yola çıkmış bisikletçiler giderken.

DSCN7328

Urla’nın arka mahallesinde üstü kapalı, önü açık çeşme var. Yaz kış üç borudan sürekli akar. Tamamen beyaz kireç vurulmuş çeşmeye.

DSCN7331

Üç borudan akan sular yalağa dökülüyor. Üç çeşmeyi sığacak şekilde çekiyorum.

DSCN7332

Tek çeşmeyi daha yakından çekiyorum. Dibi yosun tutmuş çeşmenin.

DSCN7333

Grubun arkasından ben de yola çıktım. Yol iniyor ve tekrar küçük bir yokuşu aşmak gerek. Epey arkalarda olduğumdan tüm bisikletçileri yokuşu çıkarken yakınlaştırıp çekiyorum. Beton direkler ve sarkan elektrik telleri de görüntüye girdi.

DSCN7334

Tepeye çıkınca manzara da güzelleşti. Urla, Karantina adası, İskele, Çeşmealtı ve adalar manzarayı oluşturuyor deniz ile birlikte.

DSCN7339

Düzlükte resim çektikten sonra Hakan fotoğraf makinesini alıp orada küçük bir sürüyü otlatan çobanı yakından çekiyor bir kaç poz. Kazak giymiş, üzerinde deri ceket, saçı sakalı kırlaşıp uzamış soluna doğru derin bakışları atıyor.

DSCN7342

Yüzü ve anlı kırışmış, şimdiye kadar neler yaşadığının derin izlerini oluşturmuş. Her kırışıklığın bir hikayesi olmalı ama çoban sessizliğini bozmadan her şeyi anlatıyor sanki. Ne şapkası var, ne güneş gözlüğü. Yüzü Güneşten yanmış gözlerini kısarak resim çeken Hakan’a bakıyor. Açık alınlı, kısa kır saçı sakalına karışmış, sigaradan sararmış bıyıkları ile dertlerini anlatamıyor bile.

DSCN7358

Fazla yüksek olmayan tepeleri aşıp Bademler köyünün içindeki okulun bahçesine geldik. Okul bahçesinde Öğrenciler ve Öğretmenler toplanmış bizleri dört gözle bekliyorlardı. En son ben geldikten sonra hemen törenlere başladı çocuklar. Geleneksel hale gelen Az bilinen antik kentler bisiklet turunun bir özelliği olan 23 Nisan çocuk bayramını çocuklarla birlikte, çocuklar gibi kutlamak. Her zaman olduğu gibi en küçüklerden başlıyor gösteriler. Ana okulundaki öğrenciler oyunlarını bizlere göstermeye başladı.

DSCN7360

Diğer öğrenciler kıyılarda toplaşmışlar gösteri yapanları izliyorlar yere oturmuş.

DSCN7361

Üç erkek öğrenci merdivenin basamağına oturmuş elinde Türk bayrağı ve Türk bayraklı tişört gitmiş halde izliyorlar.

DSCN7362

Sonra 1. sınıf öğrencileri çıktı sahneye. Kırmızı etek, beyaz uzun kollu tişört, önünde Atatürk resmi basılı oynuyorlar.

DSCN7364

Gösteriyi sunan biri kız, biri erkek öğrenci mikrofondan gösteri yapanları sunuyorlar.

DSCN7366

Karşı köşede ABAK bisikletçileri toplaşmışlar gösterileri izliyorlar. Çoğu oturmuş, bir kaç kişi ayakta. Solda kaide üstünde Atatürk büstü var.

DSCN7367

ABAK bisikletçilerini komple kareye sığdırıyorum.

DSCN7369

Erkek öğrenci şiir okuyor bizlere mikrofonla.

DSCN7370

Henüz 23 Nisan çocuk bayramını bilmeyen Güneş ilk defa bayrama katılıyor. Annesi Şeyma de yanında. Turkuaz mavi elbiseler giymişler ana -Oğul.

DSCN7371

Başka bir çocuk ta annesi Merve ile birlikte 23 Nisan çocuk bayramını kutluyor.

DSCN7373

Bu yıl çocuklu ailelerin tura katılmalarını sağladık daha çok, Bebekler olduğu kadar daha büyük çocuklar da var. Feyzan ve kızı yere oturmuş gösterileri izliyorlar.

DSCN7374

Öğrenciler Gelin ve Damat oyununu nikah masasına oturmuş olarak oynuyorlar.

DSCN7375

Gelin ve Damadın arkasında çocuklar da onlara alkış tutarak eşlik ediyorlar. Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

DSCN7376

Şimdiye kadar tarih boyunca kurulmuş Türk devletlerinin bayrakları çocukların elinde bizlere tanıtıyorlar.

DSCN7382

Küçük öğrenciler toplanmış olarak 23 Nisan şiirini okuyorlar.

DSCN7388

Masal gibi küçük bir kız çocuğunun bayramı değil 23 Nisan ama ilk defa katılıyor annesi Senem ile. Masal elinde oyuncağı ile oynuyor.

DSCN7389

Sıra geldi ortaokul öğrencilerine. Ellerinde püsküllü toplarla oyun oynuyorlar.

DSCN7396

Sevimli Güneş’i başkasına verip yan yana oturuyor Şeyma ve Olcay. İkisini bir arada görmek zor.

DSCN7399

Ortaokula giden kız öğrenciler grup dansı yapıyorlar seyircilere.

DSCN7404

En son olarak ABAK bisikletçileri ile öğrenciler dans ediyorlar birlikte.

DSCN7406

Törenler, gösteriler, şiirler bitti, sıra geldi öğrencilerin hediyelerini vermeye. Hazırladığımız hediye torbalarını çocuklara ABAK bisikletçileri tek tek veriyorlar sırayla. Bir erkek öğrenci hediye torbasını almış.

DSCN7410

Ben de bir öğrenciye hediye torbasını verirken İlknur Sözündeduran çekiyor.

58383323_2131390343616681_3066955392098500608_n-1024x683

Sıranın sonuna kaçak olarak giren yaramaz çocuklar da var. Boyunu küçültmek için çömelerek giden Hakan sıranın sonunda. Boyunu küçültmeye gerek görmeyen bacanağım Selahattin de sırada hediye almaya çalışıyorlar. Elbette onlara vermiyoruz.

DSCN7509

Uzun süredir görmediğim, turda da işlerinden dolayı pek konuşamadığım Esra Alkan ile sohbet etme fırsatı doğuyor. Birlikte resim çekiliyoruz bisikletlerimize binmiş olarak.

DSCN7516

Bisikletim KUZ ve kıytırık yola çıkmaya hazır. Ben erkenden yola çıkacağım, o yüzden arkadaşlardan önce yola çıktım. Çünkü İnciraltı kent ormanından geçen ABAK katılımcılara kendi yerimde kahve pişirip ikram edeceğim. Erkenden gidip hazırlıklarımı yapmalıyım. Bisiklete binmiş yola çıktığım an.

58599148_2131380356951013_2658123820333793280_n-1024x683

Hakan ile birlikte yola çıktık, hızlıca İnciraltı kent ormanına vardık. Burada fotoğraf makinesini Hakan’a veriyorum. O da resim çekiyor kafasına göre. Ama güzel çekimleri var, bu işi biliyor. Zaten fotoğraf makinesini o vermişti. İnciraltı kent ormanı kıyıları kumluk ve sığ. Burada kum midyesi yetişiyor ve bu kum midyesini çıkarıp satanlar var. Balıkadam elbisesi giymiş midye çıkarıcıları, elinde kürek ve elekle akvades (kum midyesi) çıkarıyorlar. Deniz dibindeki kumları kürekle eleğin içine atarak eliyorlar kumları. Elekte akvadesler kalıyor. Bunları torbaya koyarak akşama kadar topluyorlar. Sonra alıcıya gidip tartarak satıyorlar ve iyi para kazanıyorlar. Bu akvadesleri İtalya’ya ihraç ediyorlar.

DSCN7521

İnciraltı kent ormanına girdik, burada eskiden balık çiftliği dalyan vardı, şimdilerde dalyanın büyük bir bölümü toprakla doldurulup ağaçlar dikilerek kent ormanı oluşturuldu. İzmir’de en büyük yeşil alan burası. Dalyan lagüne dönüştü. Deniz ile bağlantısı var iki kanaldan. Sular yükselince deniz içeri akıyor, alçalınca dışarı akıyor sürekli. Kanalların biri küçük, birisi büyük. İkisinde de köprü var. Büyük kanalın üzerine yapılan köprünün ismi Barış Manço köprüsü. Hakan Sevin beni bisikletin üzerinde köprüden aşağı inerken çekiyor. Köprünün iki yanında mavi boyalı korkuluk demirleri var.

DSCN7522

Lagün tarafı çok sığ, burada su kuşları gelip besleniyor. en önemli kuşlardan flamingo kuşları sürekli buraya gelip yemleniyor. Kanalın ağzında kamış olta ile balık avlayan birisi ayakta. Lagün üzerinde bazı yerler yosun ile kaplı. Karşıda Narlıdere dağları.

DSCN7563

Lagünün daimi sahipleri flamingo kuşları için cennet sayılır. Burada rüzgarın durumuna göre yer değiştiriyorlar. Uzun ayakları sayesinde sığ olan lagün içinde gezinerek yemlerini yiyorlar bütün gün. Uçmadıkları zaman tüylerinden dolayı beyaz görünüyor. Kanatlarını açıp uçmaya başlayınca tüm güzelliği ortaya çıkıyor. Kanat altı ve uç kısımları turuncu ve siyah tüyleri ortaya çıkıyor. Bu görsel anı yakalamak için uzunca beklemek gerek. Uçmaya başlayınca beklemeye değdiğini göreceksiniz. Bir flamingo kuşu uçuyor deniz üstünde. Geniş kanatlarını açmış deniz üstünde turuncu ve siyah renklerini gösteriyor. Diğer flamingo kuşları geziniyorlar uzun bacakları ile.

DSCN1859

Martılar denizlerin hakimi, her yerdeler ve hem denizi hem de karayı kontrol ediyorlar sürekli olarak. Bir martı çok yüksek olan aydınlatma direğindeki lambaya konmuş etrafı gözetliyor. Burada bir gerçeği söylemek istiyorum “Martılar telgraf tellerine konmaz” Nedeni ise perde ayaklı olmaları. İnce telleri kavrayacak pençeleri olmadığı için telgraf tellerine tutunamazlar. Düz olan zeminlere konarlar.

DSCN7569

Sonunda kahve yaptığım yer  olan Çakalburnu’na geldim. İnciraltı kent ormanında, denizin kıyısında, tam da burun ucunda kahvemi yapıyorum. 2015 Yılının Ekim ayından beri İzmir de olduğum zamanlarda her Cumartesi günü kahve etkinliği yapıyorum. Burada kahvenin duvarı yok, çatısı da yok. Açık alan, bir ılgın ağacının dibinde Urim Baba’nın kahvesi. Hani soruyorsunuz ya dükkan nerede? Dükkanı kime bıraktın? İşte dükkan burası, kimseye de bırakmıyorum. Ben neredeysem dükkan orada. İzmir de en uygun yerde arkadaşlarıma, dostlara, tanıdıklara, tanıdık olmayanlara, yoldan geçenlere muhabbet eşliğinde kahve pişirip ikram ediyorum. Hem kahve beleş, sadece fal bakılmıyor. Arkadaşım Emre Kanat tarafından dron kamera ile havadan çekilmiş kent ormanı, ağaçları, çimenleri ve yolları görünüyor. Evim da karşıki yamaçta, yani buraya 4 Kilometre yakınlıkta.

50946102_2292843507432462_6092584660414496768_o

Kendi yapımım olan kuş yuvasını ılgın ağacına bağladım. Belki bir kuş yuva yapabilir. Bu kuş yuvalarından çokça yaptım ve ormandaki ağaçlara astık arkadaşlarla birlikte. Çoğuna kuşlar yuva yaptığını gözlemledik ve her baharda yavrular yetiştiğini gördük.

IMG_20190727_152614

Arkeologların İnciraltı kent ormanında, Çakalburnu civarında yaptıkları kazılarda elde ettikleri tek bulgu bir tablet oldu. Yapılan incelemede bu tablet pişmiş topraktan yapıldığı, yapıldığı zaman ise M.Ö. 8.000 yıl dönemine ait bir çalışma olduğunu tahmin ediyorlar. Bunun kanıtı tabletteki sol üst köşesindeki işaretten anlaşıldığını söylüyorlar. İşaretin ortasındaki 8 küçük üçgen belirtiyor yapıldığı tarihi. Demek ki bir bilinmeyen dönemle karşı karşıyayız. Turumuzun adından anlaşılacağı gibi Az Bilinen Antik Kentler turuna uygun bir yerdeyiz. Buraya o yüzden Urim Baba’nın kahvesi adı verilmiş. Tablette Urim Baba’nın kahvesi logosu basılmış. Bisiklet tekerleği, siyah bir tüy, ucu beyaz ve kahve cezvesi.

IMG-20190621-WA0003

Ben Urim Baba’nın kahvesine gelip tezgahı açtıktan sonra ilk olarak Eczacı Demet geldi.

DSCN7570

İlk gelenlere kahve pişirip ikram ediyorum. Kahve içerken resim çekiliyoruz, kahve tezgahı olarak üzer düz olan mermer blok taşını kullanıyorum. Bisikletim KUZ ve kıytırık solda. Toplam 7 kişiyiz.

DSCN7571

Sonrasından tüm katılımcılar geldi, hepsine kahve pişirip ikram ettim. Kimseden para almadım, zaten kahve beleş. Kahve içerken her zaman olduğu gibi bol bol muhabbet edildi. Kahve değirmeni sürekli çalıştı, taze kahve çekildi. Kahve kokusu ormana yayıldı. Buradan İzmir de oturanlar evlerine dağıldı. Son kalanlarla birlikte Konak meydanındaki Saat Kulesinde turu bitiriyoruz.

Böylece bir turun ve tur yazısının sonuna geldik. Bu turdaki bir kaç yeri daha önceki yazılarımda yazıp paylaşmıştım. İlk defa Vapurla Foça dan Mordoğan’a vapur ile geçerek bir yenilik yaptık. Elimden geldiği kadar resim çekip sizlerle paylaştım. Her resimde görme engelli arkadaşlar için betimleme yaparak onların da dünyasına gezdiğim yerleri bir derece göstermeye çalıştım. Yeni turlarda görüşme dileği ile

Bu gün yaptığımız yol yaklaşık olarak 49 Kilometre civarı.

Aşağıda yaptığımız yolun haritası

Powered by Wikiloc