Etiket arşivi: uğur mumcu

İzmir Pedallarımım Altında 3. Gün

19 Mayıs 2014 Pazar

İyte – Urla – Güzelbahçe – İnciraltı kent ormanı

(Kör arkadaşlar için betimleme yapılmıştır)

 

Gitmek

Gitmek. Bir hançeri inceltip

Okyanusa daldırmak isteği

Ya da düşebilmek atlasların

Dışına ki ey kalbim

Yalnızsın bu yolculukta da

Gitmek. O kaos duygusu, aklın

Sarsıntılarla yorgun düşüşü

Bilincin kamaşması belki de.

Rehin bırakılacak bir şey yok

Unuttuklarından başka.

Gitmek. Bir büyü gibi saran

Ağrılar yumağı, kışkırtılmış

Düşlerdir ki sen şimdi

Esirgeme kendini kalbim

Kederin o derin yalnızlığından

Ahmet Telli

 

Öne çıkmış olan görsel, pembe – beyaz çiçeklerin yanında park etmiş bisikletler.

11
Güzel bir uykunun ardından harika bir güne uyanıyorum. Çevrem çadırlarla dolu, yeni yeni uyanıyor kimisi. Kimisi hala uyuyor güneş çadırına vursa da. Kendi eşyalarımı araca vermediğim için her sabah yaptığım ilk iş olarak çadırımdaki eşyaları toparlayıp dışarı çıkardıktan sonra çadırı söküyorum. Çadırı katlayıp diğer eşyalarla bisikletime yükleyerek hazır hale geliyorum kısa sürede.

190520147320

Kahvaltı faslına bisikletle gidiyoruz, çünkü yemekhane çadır kurduğumuz yere uzak biraz. Kalabalık olduğumuz için uzun kuyrukta bekleme zahmetinden sonra kahvaltı tepsisini alarak masada yiyoruz afiyetle. Dört kişi masada oturmuş kahvaltı yaparken.

1.1

Kahvaltıdan sonra dışarıda beklemeye başladık diğer arkadaşların kahvaltı yapmasını. Bu arada madem kahvaltıyı yaptık üstüne kahve gider değil mi? Elbette gider, hemen ocağı, kahve takımını çıkarıp kahve pişiriyorum oracıkta. Şanslı olan Üç kişi de kahvenin tadına varıyor. Bunlardan biri de resmi çeken Ahmet Nail Yavuz. Ahmet kahve fincanı elinde beni kahve içerken çekiyor.

1

İşte şanslı olan kişi Ahmet Nail Yavuz. Kahvesini höpürdeterek içiyor keyifle.

2

Kahvaltı bittikten sonra Üniversite arazisinde ağaç dikeceğimiz yere geliyoruz hep birlikte. Dut ağacı altında fidanların gelmesini beklerken dutların tadına bakayım dedim ama daha olgunlaşmamış dutlar. Eli kulağında, 1 hafta sonra olacaklar.

190520147321

Fidanlar gelince bir tane alıp daha önce açılmış çukurlara fidanı yerleştirip can suyunu vererek toprak dolduruyorum çukura. Ağaç dikme olayı herkesi memnun ediyor. Ağaç dikerken çekilen bu görüntü aklıma Nazım Hikmetin şiiri geliyor;

DAVET

Dörtnala gelip Uzak Asya’dan

Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan

                            bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve

ipek bir halıya benziyen toprak,

                                bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

yok edin insanın insana kulluğunu,

                             bu dâvet bizim….

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşçesine,

                                             bu hasret bizim…

Nazım Hikmet Ran

Arkadaşlar ağaç dikerken.

3

İşte diktiğim fidan ve ben.

4

Bu gün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Tören için tören alanına geliyoruz ağaç dikiminden sonra.

190520147322

Herkes bisikleti elinde meydanda U düzeninde sıralanıyoruz. Hepsini bir arada çekemediğimden sıraları parça parça çekiyorum. İlk önce sağımdaki bisikletçileri çekiyorum.

190520147323

I. Dünya savaşı bitiminde yenik düşen Osmanlı devleti yurdumuzu parçalamaya başladığı sırada Mustafa Kemal işgalcilere karşı hareketi başlatmak için 19 Mayıs 1919 yılında Samsun’a ayak bastığı gün tarih değişmeye başlamıştı. Emperyalizmin tekerine çomak sokmak gibiydi bu. Emperyalistler pastayı paylaşırken Mustafa Kemalin başlattığı kurtuluş savaşı başarı ile sonuçlanıp tüm düşmanı yurttan kovmuştu. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 19 Mayıs günü Milli bayram ilan edildiğinde Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs gününü gençliğe emanet ederek 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan etmiştir.

Solumdaki bisikletçileri çekiyorum.

190520147324

Diğer tarafa geçip karşıdakilerle beraber çekiyorum.

190520147325

İstiklal marşının ardından 19 Mayıs Bayramı ile ilgili konuşmanın ardından bisikletlere binerek meydanda 3 tur atarak törenimizi bitirdik.

190520147329

Tören bittikten sonra yola çıkıyoruz hep birlikte. Tabelada, Urla 13, İzmir 45 kilometre mesafede olduğu belirtilmiş.

5

Kısa sürede Urla’ya varıyoruz. Tabelada; Urla Nüfus 43400 olarak yazılmış.

6

Ben geriden takip ediyorum grubu. Hafif bir inişten sonra Urla kavşağına çıkarken uzaktan  bisiklet grubu yolun bir şeridinde harika bir görüntü meydana getirmişler. Bunun resmini çekmeden olmaz deyip çekiyorum.

190520147331

Urla kavşağından sola İskele yoluna giriyoruz. Bu yolun kıyılarında fıstık çamı dikilerek yemyeşil bir yola dönüşmüş durumda. Zamanında geniş olan yol arabaların çoğalmasıyla daralmış sanki. Trafik polisleri bize yolu açtı geçmemiz için. Diğer zamanlarda buradan bisikletle geçmek tehlikeli. Karşı yönden araba gelirse arkadaki araba bisikletliyi sıkıştırma olasılığı var. Önden çekilmiş bisikletçiler ağaçlı yolda.

7

Urla İskelede bir süre dinlendikten sonra yola çıkıyoruz tekrar. Ahmet kamerası ile başının üstünden arkasından gelen bisikletçileri çekiyor.

8

Sağ şerit bize ayrılmış durumda, önde trafik aracı, arkada trafik aracı olunca güvenli bir şekilde ilerliyoruz. Önümde grup gidiyor, yol sola dönemeçli.

190520147332

Grup bu kez sola kıvrılmış yolda gidiyor.

190520147333

Arada durup toplanmayı bekliyoruz arkada kalanları. Ben gelince herkes gelmiş olduğu için yola devam ediyoruz.

9

Narlıdere Çeşme otoban viyadüğünde Deniz kıyısında Uğur Mumcu parkında mola veriliyor. Burada öğlen yemeği yenecek. Pembe – beyaz çiçeklerin yanında park etmiş bisikletler. Karşıda viyadük var.

11

Yemek için sıraya girip tavuklu pilav ve ayranı alacağız.

12

Masa sandalye yok, olmayınca tabağını alan beton duvara oturup yiyor öğle yemeğini.

13

Pilav bol olunca doymayanlar bir daha sıraya girerek 2. tabağı alıyor. Duvara oturup pilavını afiyetle yiyorlar.

14

Yemekten sonra yoldayız, Narlıdere askeri alandan geçiyoruz. Yol burada dar ve gidiş geliş tek yol olunca hızlı bir şekilde geçiyoruz. Trafik polisleri arkadan araçların geçmesine izin vermiyorlar.

10

Kısa sürede İnciraltı kent ormanına, araç park yerine geliyoruz. Tur burada bitiyor, kamyon da eşyaları getirmiş bekliyor. Herkeste bir telaş var, bundan sonra eve gitme durumu. İzmir de oturanlar vedalaşıp evin yolunu tutuyor.

15

Ahmet Nail Yavuz da arabasına bisikletini ve eşyalarını yükledikten sonra bizlerle vedalaşıyor.

16

Tur gayet güzel başarı ile bitti, ufak bir iki kaza dışında önemli bir şey olmadı. Ben görevimi yapmamın huzuru içindeyim. Buradan ayrılmadan önce kahve içmeden olmaz deyip son kalan kahveyi de pişiriyorum. Batı Ankara bisiklet grubu ile tanışma şerefine kahvemizi içiyoruz. 1. parti kahve içildikten sonra 2. kez kahve pişirmeye başladım. Bu arada sohbet etmeye devam ediyoruz. Arkadaşlara “urimbaba’nın kahvesini şanslı olanlar ve kısmeti olanlar içer” diye söylerken elim cezvenin sapına çarparak kahveyi olduğu gibi döküyorum. İşte kısmeti olmayanlar içemedi gerçekten. Artık başka bir yerde içebilirler. Kahve de bitti üstelik. Kısmet işte. Cezvede kahve pişiyor köpüklü, cezveyi elimle tutuyorum.

17

Herkesle vedalaşıp ayrılıyorum arkadaşlardan, ev de yakın 2 km kadar. Güzel bir tur oldu, yeni arkadaşlarla tanıştık, kaynaştık. Festivali düzenleyen CAT bisiklet derneğine ve katılan arkadaşlara teşekkürler.

Resimlerin bir kısmı Ahmet Nail Yavuz’a aittir.

Bu gün yaptığımız yol yaklaşık olarak 45 Kilometre civarı.

Yaptığımız yolun haritası aşağıda

Powered by Wikiloc