Etiket arşivi: küçükkuyu

100. Çanakkale Şehitlere Saygı Turu Gelibolu 2. Gün

18 Mart 2015 Çarşamba

Altınoluk – Behramkale – Babadere köyü

(Kör arkadaşlar için betimleme yapılmıştır)

 

Hadi anlat deseler anlatamam

Bir yere gidiyorken cayıp bir başka yere gitmeyi

Yani bir kunduzu karşıdan karşıya yüzdüren sezgi

Nedir ben bilemem ki

Belki bir raslantıdır da ondan mı sevdanın yeri

En yakın yeri

En uzak yeri

Bitmeyen yeri

Bitecek yeri

Farkedilmez zaten anlaşılmış sevdanın

Anlaşılmaz sevda ile bütün ekleri.

Edip Cansever

 

Öne çıkmış olan görsel, küçük gölet, arkada yüksek kayalıkta Behramkale görülüyor.

20150318_131400

Sakin geçen bir gecede güzel bir uyku çektik. Çadırımda deniz manzarası ile uyanmayı seviyorum. Böyle bir yerde uyanmak beni hayata daha sıkı sarılmama neden olmuyor. Henüz bahar ayında badem ve erik ağaçları dışındaki ağaçlar yaprak açmamış. Eli kulağında, kısa sürede sürgünlerden patlar. Karayoluna yakın olsak ta denizden gelen hafif rüzgar temiz bahar havası solumamızı sağlıyor. Güneş doğmuş, kuşlar cıvıldarken çadırımın içinden denizi seyrediyorum bir süre.

20150318_071150_HDR

Kamp yaptığımız işletmenin kumsalı. Henüz sezon açılmadı, sahilde kimseler yok. Eh insan olmayınca çöp göremiyorum etrafta. Sabah kahvaltısını yapmak için hazırlıklara başladık. Elimizde ne varsa ortak soframız zengin kahvaltı sofrasına dönüyor kısa sürede.

20150318_072544

Kahvaltının ardından çadırları söküp eşyaları bisiklete yüklüyorum. Eğer dengesiz İrfan yanımda ise ondan önce toplanmıyorum. İrfan’ın toplanması bittikten sonra son kalan eşyaları bagaja bağlıyorum. Yoksa bütün gün çemkiriyor yol boyunca. Hem arkadaşımı üzmemeliyim değil mi? Toparlanıp hazır olunca yola çıkıyoruz. Bir süre daha ana yolda ilerledikten sonra Küçükkuyu’dan Asos yoluna saptık. Denize yakın gitmek gerek. İrfan ile Tamam deniz kıyısında gidiyorlar.

20150318_094125

Sabah kahvemizi içmemiştik, canımızın çektiği bir yerde durup kahve takımımı çıkarıp cezveyi ocağa sürüyorum. Yolda kahvenin tadı bir başka oluyor. Keyfimiz yerinde. Üçümüzü kahve içerken çekiyorum.

20150318_104137_HDR

KUZ ve kıytırık, ikisi bir arada Çanakkale yollarında. Gerçi kıytırık biraz zorlamıştı geçtiğimiz günlerde ama artık iyice alıştım. Dizimdeki ağrı hafiflemeye başladı. Bakalım Asos yokuşları dizlerime ne yapacak.

20150318_120158

Su tüm canlılara hayat verir ve ben de suyun kıymetini bilirim. Küçük bir göletin kıyısında durup gökyüzünün maviliğine karışmış su birikintisi ile bütünleşiyorum. Tam bir bahar havası var, kuşlar cıvıl cıvıl etrafta uçuşmakta. Çiçekler açıp baharı karşılamış durumda. Çimenler yeşil bir halı gibi serilmiş altımıza. Ben mutluyum bu ortamda. Göletin önünde kollarımı açmış poz veriyorum. Kıytırık arkamda.

20150318_122214

İrfan ile Tamam da göletin kıyısında oturup bu doğal güzelliği seyrediyor. Kuz  ve kıytırık yanlarında.

20150318_122251

Asos’a vardık bile, bu kez normal olan yoldan değil de ara bir yoldan geliyoruz Asos’a. Şimdiye kadar rahat çıktım yokuşları, Diz iyi durumda ve ağrı giderek azalmakta.

20150318_123440

Bahar ayında olunca börtü böcek ortalıkta cirit atıyor. Uğur böceği Tamam’ın eline gelip konuyor. Tamam da buna sevindi, uğur getirsin diye dua ediyor.

20150318_124047

Henüz çiçek açmakta olan ağaçların dalları arasında Asos bir başka görünüyor.

20150318_124249

Uğur böceği bu kez Tamam’ın bagaj çantasının üzerine konmuş durumda. Bize uğur getireceğine inanıyoruz uğur böceğinin. Sarı çanta altında kırmızı çanta var.

20150318_124322_HDR

Geldiğimiz yol, bisikletim KUZ ve kıytırık.

20150318_124730

Asos, Behramkale köyü içinden geçiyoruz. Sağda zakkum ağacı var. Solda çam ağacı.

20150318_124928

Kayalık üzerine taş evler yapılmış. Kayalar düzgün ve uzun bir yapıda. Bu kayaların üzerine taş evler kondurulmuş. Nerden baksan 10 – 12 metre yüksekte.

20150318_125017

Bir dizi kaya kütlesi sıralı devam ediyor. Köylü de traktörünü kayanın dibine park etmiş. Eee bahçe olmayınca evin avlusu da yola çıkmadığına göre!

20150318_125022

Yeni adı ile Behramkale, turizm deki adı ile Assos tam kayalık tepenin üzerine kondurulmuş eski bir yerleşim birimi. Köyde turizm başlayınca taş evler kıymete binmiş. Yeni yapılan evler daha aşağılarda ve tuğla – betonarme yapılmış.

20150318_125138

Öğle yemeği için köyün dışında bir yer aramaya başladık. Yiyecek içecek hepsi var. Hava da açık ve güneşli, tam bahar havası. Bu güzel havada piknik yapılır diyerek yoldan çıkıp çalıların arasına gizlenmiş bir patikadan ilerlemeye başladık. Bakalım patika bizi nereye götürecek?

20150318_130718

Patika bizi eşsiz güzellikte, harika manzaralı küçük bir gölete çıkardı. Behram kale – Assos antik kenti ikisi bir arada tam karşımızda. Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

20150318_131400

Yemyeşil çimenler halı gibi serilmiş, biz de bu yeşil halıya seriliyoruz.

20150318_131404

Tencere, tava, ocak, yiyecekleri heybelerden çıkarıp piknik alanına seriyoruz yeşil çimenler üzerine.

20150318_131425

 

Yeek yapmasını seven İrfan ocağın başında yemek pişirmeye başladı. Aşçıbaşı ne derse onu yapıyoruz, ne isterse anında elinde. Tamam İrfan ile beni çekiyor yamak pişerken.

20150318_131839_HDR

Tamam Assos ta hediye olarak aldığım el işi örme küçük bir çantayı bize gösteriyor suyun başında.

20150318_132029

Yemeğimiz piştikten sonra afiyetle yiyip karnımızı bir güzel doyurduktan sonra sıra bana geliyor. Kahve içilmez mi diyerek kahve takımını çıkarıp kahve cezvesini ocağa sürüyorum. Kahve keyfimiz de pek güzel oldu doğrusu. Manzaramızı çekiyorum, küçük bir kaya , çimenler, gölet ve çalılar.

20150318_132359

Yemeğimizi yedik, kahveler de keyifli içildi. Yemek üstüne çimenlerde bir süre uzanıp güneşlendik. Fırsatlar değerlendirilmeli, biz de fırsatları kaçırmadık. Dinlenme iyi geldi. Artık yola çıkmalı diyerek yola koyulduk. Kimi köy az uzakta ve güzel görüntü oluşturuyor.

20150318_165512

Rehberimiz İrfan her zaman olduğu gibi dengesiz yollara girmekten çekinmeden bizleri de peşinden sürüklüyor. Buradaki yollar henüz toprak ama düzgün ve bu yaz asfalt yapılma olasılığı yüksek. Toprak yolda Tamam gelirken çekiyorum.

20150318_165534

Alabildiğine geniş, ağaçsız, sadece çimenlerden oluşmuş otlakların içinden geçiyoruz. Her tarafta koyun sürüleri görmek olası.

20150318_173355

Gülpınar’a girmeden direk Tuzla’ya çıkıyoruz. Tuzla çayının geçtiği bölge kayalık ve toprak yapısı kahverengi ve sarı tonlarının kaynaştığı renk cümbüşü oluşturmuş durumda.

20150318_175313

Tuzlaya geldiğimizde güneş batmak üzereydi ve hava sıcaklığı hızla düşmeye başladı. Polar ve ceketimi giyip yola devam ettik. Bundan sonra resim çekmedim. Babadere köyü yakınlarına gelince hava iyice soğudu ve kararmaya başladı. Köyün girişinde çeşmenin arkasında kamp için uygun bir yer olunca fazla gitmeye gerek yok diyerek kampı kuruyoruz oracıkta. Çadırları kurduktan sonra yemeği yapıp karnımızı doyuruyoruz. Hava iyice soğudu ve kalın giyinmemize rağmen üşümeye başladık. Buraların havası başka oluyor demek ki. Yatmadan önce çaydanlıkta su ısıtıp yarım litrelik pet şişeye dolduruyorum. Uyku tulumunun içine, ayak ucuna yerleştirdim. Uyku tulumu pek iyi değil onun için takviye ısı gerek ayaklara. Dizimde ki ağrı iyice azaldı, fark etmiyorum bile, artık rahatsız etmiyor. Fazla geç olmadan yatıp uyuyoruz.

Bu gün yaptığımız yol yaklaşık 68 Kilometre civarı.

Yaptığım yolun haritası aşağıda

Powered by Wikiloc

3. Keşan Dağ Bisiklet Festivali 11. Gün Dönüş

10 Eylül 2014 Çarşamba

Pınarbaşı – Geyikli – Ayvacık – Altınoluk

(Kör arkadaşlar için betimleme yapılmıştır)

 

Ocakta meşenin közüne demlenir

Nasiplisi gelip diz çöker

Demin koyusu damakta kalır

Ocağın sıcağı yürekte kalır

Muhabbetin koyusu gönülde kalır

Ardıç kuşu gelir kokusuna

 

Hoşgeldiğin, hoşbulduğundur

Hoşgördüğünde huzurlusundur

Yetindiğinde- yetinmediğinde ambarındadır tavanına kadar

İki kelamın asılı torbanda

Ezgisi Türküsü dudağında

esmaeseraçıkgöz

 

Öne çıkan görsel,  Yeşillikler arasında akan küçük bir çay.

100920148325

Güzel bir uykunun ardından  cep telefonumun alarmı çalmadan uyandım. İlkay ve Yaşar’ı da uyandırıyorum. Çadırları toplayı eşyaları bagaja yükledikten sonra köyün bakkalından kahvaltılık bir kaç şey alarak kahveyi henüz açmış kahveciden duble çayları ısmarladık. Kahvaltının ardından kahveyi de içerek sabah seramonisini bitiriyoruz. Hazır olunca yola çıktık. Pınarbaşı köyü çıkışında girişteki tabelasını çekiyorum.

100920148316

Köy yolları her zaman güzel, Mahmudiye köyündeyiz. Burada büyük bir Elektrik Şalt sahası var.

100920148317

Mahmudiye köyünde çimento fabrikası var. O yüzden Elektrik şalt sahası kurulmuş köyün girişine. Çimento fabrikasının tozları nereye gidiyor acaba? Fabrika yoldan biraz uzak. Sadece giden gelen kamyonlar biraz yolu fazlasıyla işgal ediyorlar.

100920148318

Köy şirin ve temiz görünüyor, servilerden anlaşılacağı gibi sağ tarafı köyün mezarlığı. Köyün temiz ve bakımlı olduğu mezarlığın duvarı düzgün ve kireç beyaz badanalı olması.

100920148319

Eskiden yel değirmenlerinde buğday öğütülür un yapılırdı. Şimdi ise yel değirmenleri çağa ayak uyduramadığından kimse işletmiyor yel değirmenlerini. Elektrikli motorlarla buğdaylar modern un fabrikalarında öğütülmekte. Yel değirmenleri çağa ayak uydurmuş. Rüzgar türbinleri elektrik üretmekte, dolaylı olarak buğdayları elektrik motorlarına enerji vererek ilişkilenmiş durumda. Formamdaki rüzgar değirmeni Rüzgar türbinlerinin atası olmuş oluyor. Bisikletim KUZ ve ben.

100920148320

Geyikli tarafına doğru yola devam ediyoruz tarlaların arasında.

100920148322

Geyikliye vardık, burada bir çay molası vermek gerek. Eyvah – Eyvah filminin kahramanı ünlü komedyen Ata Demirer Geyiklide parkı yaptırmış. Her gelişimde parka gelip çay bahçesinde çay içeriz.

100920148323

Geyikli deki molanın ardından yola çıkmadan karar veriyorum. Gülpınar, Behramkale yolundan gidersek yol uzayacağından Ezine, Ayvacık tarafından gitmeye karar verdim. Yol arkadaşlarımın ikisi de acemi, bir de yavaş hareket ediyoruz. En iyisi ana yoldan fazla uzaklaşmamak. Şafak Omaç bizden 50 Kilometre önde. Ona da yetişemeyeceğiz. Tabelalarda; Geyikli ve Bozcaada sağ tarafı gösteriyor. Solu ise Gülpınar 44 (Apollon Smintheion) ve Behramkale Assos) 69 Kilometre mesafede olduğu belirtilmiş.

100920148324

Ana yola çıktık, trafik biraz fazla ama yapacak bir şey yok. Böyle idare edeceğiz. Bir dere kıyısında kahve molası veriyoruz. Yeşillikler arasında akan küçük bir çay. Bu resmi öne çıkan görsel olarak seçiyorum.

100920148325

Ayvacık’ı geçtikten sonra duble yol bitiyor.  Tek yol gidiş geliş, kıyıdan dikkatli gitmeye başladık. Yer yer yol yapım çalışmaları var. Bitmesi epey uzun sürecek anlaşılan duble yol. Güneş ufukta batmak üzere.

100920148326

Karnımız iyice acıktı. Yol kıyısında piknik alanında köfte ızgara yapan mesire alanında köfteci ile fiyatta anlaşınca yarım ekmek, köfte yaptırıp karnımızı doyuruyoruz., ardından yola devam. Çam ormanı içinde gidiyoruz.

100920148327

Bir süre sonra hava kararmaya başladı. Tam da inişe geçmeye başladığımızda. Işıklandırmaları yakıp dar ve virajlı yolda dikkatli iniyoruz. Yol hem iniş, hem dar, hem de işlek. Otobüsler, tırlar, arabalar hem karşı yönden geliyor hem de inişteler. Bazen bizim arkamızda kuyruk oluyorlar araçlar. Aşağıdan gelen olmayınca geçiyorlar. İniş olduğu için hızımız da yüksek olduğundan bir iki arabanın sıkıştırması dışında güvenle iniyoruz. Ay da tepsi gibi yolumuzu aydınlatıyor.

100920148328

Henüz daha yukarılardayız, aşağıda sahil komple ışıl ışıl. Küçükkuyu, Altınoluk, Akçay, Ören olduğu gibi altımızda. Manzara süper. Buralarda manzara güzel olmasından dolayı epey restoran var. Ay manzaralı Edremit körfezi seyredilmeye değer. Ben de yolun kıyısında durup bu manzarayı bir süre seyredip bir resmini çekiyorum.

100920148329

Çanakkale tarafına defalarca bisikletimle gitmeme rağmen hiç bu yoldan geçmemiştim. Otobüsle geçtim bir kaç kez ama gece geçtiğimden hiç bir şey görememiştim. Bu yol nasıl diye merak etmişimdir. İşte şimdi merakımı giderdim. Gece olmasına rağmen yine de bir çok yer görüyorum ve Dolunayın olması görebileceğim en güzel manzaralardan birini yaşıyorum.

100920148330

Küçükkuyu’ya düzlüğe indik, bir süre gittikten sonra kalacak bir yer aramaya başladık. Çadır kamp yeri olan bir tabelayı görünce oraya doğru giriş yaptık. Ama sahibi biraz cins olduğu için İlkay kalmaktan vaz geçti. Öyle olunca kalmamaya karar verdik kamp yerine. O zaman bildiğim yere gidelim diyerek tekrar yola çıktık.  Altınoluk ta daha önce kaldığımız otelin yan tarafında otelin kumsalında kalacaktık. Gecenin karanlığında otele kadar pedal bastık. Kumsalda kafeteryayı işleten henüz yatmamışlar oturuyorlardı. Artık iyice tanış olduk, beni görünce hoş geldiniz diyerek çaya davet etti. Kalabilir miyiz bu gece deyince o da kalabilirsiniz tabi ki diyerek içime su serpti. Neredeyse gece 12 ye yaklaşmaktaydı saat. Çayları içtikten sonra çadırları kurup yerleştik. Ardından şortumu giyerek denizde girerek üzerimdeki teri atıyorum. Şafak Örende kamp atmış, artık ona yetişmemiz imkansız. Yarın pedala bastımı Çandarlı da soluğu alır. İşletmenin duşunda da bir duş alıyorum bu kez. Kurulandıktan sonra hepimiz çadırlara girip yatıyoruz.

Bu gün yaptığımız yol yaklaşık 81 Kilometre civarında.

Yaptığım yolun haritası aşağıda

Powered by Wikiloc