Etiket arşivi: myus

Gökova Bisiklet Turu 2. gün

17 Haziran 20013 pazartesi

2. Gün Kuşadası – Söke – Bafa gölü

( Görme engelli arkadaşlar için betimleme yapılmıştır. )

Öne çıkmış olan görsel. Bafa gölü kıyısında duvara üç kişinin ayakları dayanmış. Gölün ötesinde Beşparmak dağı.

170620132623

Sabah dinlenmiş olarak kalkıyoruz, ev sahipleri uyanmamış. Şortları, havluları alıp sahile doğru yürüyerek gidiyoruz. Sitelerde millet uyuyor hala, biz de yol kıyısında vişne, erik, kayısı ne bulursak koparıp sabah atıştırması olarak mideye indiriyoruz. Deniz kıyısı bir acayip, taşlı yosunlu. Denize girecek yer bakıyoruz, bu kadar yazlık var burada deniz berbat. Nasıl giriyorlar anlamış değilim ve dünyanın parasını verip böyle bir yerde yazlık alıyorlar. Bir aydan fazla da kalmıyorlar yılda toplam olarak. Neyse site sakinleri çözümü bulmuş denize girmenin, un çuvallarına kum doldurup denizde on metrelik bir iskele yapmışlar. Buradan denize girip yüzüyoruz. Eve döndüğümüzde ev sahipleri kalkmış. Hemen elektrik malzemelerini almaya gidiyoruz, malzemeleri aldıktan sonra bir priz monte edip bağlantısını buattan yapıyorum. Banyoda da duy dolap arkasına geldiği için duyu söküp kablosunu uzattıktan sonra işim bitiyor. Ne de olsa takımları bisiklette taşıyorum denk geldi elektrik işini hallediyorum. O kadar yemek yiyoruz evinde kalıyoruz. İşimiz bittikten sonra kahvaltı hazırlanmış, hemen oturup bir güzel kahvaltı yapıyoruz. Kahvemizi de içtikten sonra her şey için teşekkür edip müsaade isteyerek yola çıkıyoruz.

Tabelada Söke 13, Aydın 62 Kilometre kaldığını gösteriyor. Altında sarı bir tabelada yuvarlak beyaz zemine çapraz siyah şerit boyanmış.

170620132599

Sitelerden ana yola çıktık ve burada yokuş başlıyor. Yani tırmanacağız birazcık. Söke yakın, ağır ağır çıkmaya başlıyoruz. Yokuş biraz yoruyor haliyle günün ilk saatlerinde. Yokuşu çıktıktan sonra çeşme görüyoruz hemen elimizi yüzümüzü hatta başımızı yıkayıp serinliyoruz, sularımızı tazeliyorum. Bende 1.5 litrelik ped şişe ve kadroda devamlı el altında içtiğim 0.5 litrelik ped şişe var, bunlara çuval diktirdim bir nebze güneşten koruyor. Çeşmenin başında biri ceviz reçeli satıyor ama almayıp yolumuza devam ediyoruz. Biraz düz ilerledikten sonra Söke’ye doğru inişe geçtik.

170620132600

Yokuşu çıktıktan sonra çeşme görüyoruz hemen elimizi yüzümüzü hatta başımızı yıkayıp serinliyoruz, sularımızı tazeliyorum. Bende 1.5 litrelik ped şişe ve ka satıyor ama almayıp yolumuza devam ediyoruz. Biraz düz ilerledikten sonra Söke’ye doğru inişe geçtik. Bir çırpıda iniyoruz Söke’ye. Söke girişinde kavşakta tabelada yazan; sol taraf Aydın, Didim, Bodrum yazıyor. Düz işarette Söke’ye gidileceğini belirtmiş. Bir de Türk bayrağı bağlanmış demire. Kadroda devamlı el altında içtiğim 0.5 litrelik ped şişe var, bunlara çuval diktirdim bir nebze güneşten koruyor. Çeşmenin başında biri ceviz reçeli satıyor ama almayıp yolumuza devam ediyoruz. Biraz düz ilerledikten sonra Söke’ye doğru inişe geçtik.

170620132602

Efeler diyarındayız, Efe heykeline selam vererek şehir merkezine doğru pedallıyoruz.

170620132603

Merkezde Sarızeybek bisiklete uğruyoruz, burada Hüseyin vites tellerini değiştiriyor. Ben de bir korna alıyorum, yolda giderken bisiklet zilini kimse duymuyor, kornayı çalınca insanlar arkasına dönüp beni fark ediyor ve yol veriyorlar. Dükkan sahibi korna için para almıyor, bizim gibi gezginlere bir katkım olsun diye hediye ediyor. Hatıra fotoğrafı çektiriyoruz. Dükkanın içinde duvarlara bir çok bisiklet asılmış. Hüseyin bisikletine vites tali taktırıyor ustaya. Hüseyin’in üstünde kırmızı rüzgarlık var. Yerde çocuk bisikletleri.

170620132604

Sarızeybek bisiklet dükkanının önünde Hakan Sarızeybek ile hatıra resmi çekiyoruz. Hüseyin, Hakan Sarızeybek, ben ve İrfan.

170620132605

Bisikletçide işimiz bittikten sonra yola devam ediyoruz. Söke çıkışında tabela bize yönleri gösteriyor. Sol yön Didim, Milas, Bodrum. Düz giden yol ise Güllübahçe, ve antik kentler Priene 11, Miletos 32 Kilometre olarak belirtilmiş. Antik kentlerin zemin rengi kahverengi. Biz sol tarafa gideceğiz.

170620132606

Söke ovasında yol düz asfalt kaymak gibi bir de rüzgar arkamızdan esince pedala iyice asılıyoruz. Hızımız 35 – 40 km/hıza ulaşıyor. Yolda giderken elçek resim çekiyorum. Arkamda İrfan beni takip ediyor.170620132608

Yol düz devam ediyor, tabelada düz olarak Didim, Milas, Bodrum. Sola Sarıkemer, antik kent Myus. Önümde İrfan, az ileride Hüseyin gidiyor.

170620132609

Büyük Menderes Nehri köprüsünden  nehrin aşağısını çekiyorum. Nehir yağan yağmur nedeni ile biraz çamur renginde akıyor. Etraf yemyeşil.

170620132612

Yeni bir kavşağa yaklaşıyoruz. Tabela düz olarak Milas Bodrum yönünü gösterirken sağ taraf ise Didim, kahverengi zemine Didyma, Altınkum tarafına gidileceğini belirtmiş.

170620132611

Akyeniköy kavşağında mola verdik. Öğle yemeğini burada yiyip çay içerek gölgede dinleniyoruz. Resimde İrfan ve Hüseyin masaya oturmuş dinlenirken.

170620132614

Yolda güzel bir uçurtma uçuyordu fotoğrafını hemen çektim. Uçurtmanın altında Türk bayrağı takılı uçması ayrı bir güzellik katmış gökyüzüne. Uçurtmanın kuyruğu beyaz ve uzun dalgalanıyor.

170620132618

Akyeniköy kavşağında bir kadın heykeli barış ve paylaşmayı simgeleyen dal ve meyveyi ellerinde tutuyor.

170620132613

Moladan sonra yola koyuluyoruz, rampalar başlıyor. Hava iyice ısındı, güneş tepemizde bol su içiyoruz. Yer yer duble yol çalışmaları var, ara sıra yol toprağa dönüşüyor. Trafik tek şeritten işliyor. Hava sıcaklığından asfalt bizi bu halde görünce halimize ağlamaya başlıyor o derece yani.

170620132622

Nihayetinde Bafa Gölü görünüyor ve hafiften bir serinlik gelmeye başlıyor, su hayattır. Gölün öte tarafında dağlar var.

170620132620

Şimdi bu yapılan duble yollar iyi güzel ama çeşmeler kayboluyor ve yok denecek kadar az. Haliyle bol su bulundurmamız gerekiyor, ne de olsa Haziran ayındayız ve güneşin en dik olduğu günlerdeyiz. Bir de öğlen sıcağında yoldaysan. Nihayet bir çeşme görüyoruz hemen serinletici çalışmalar başlıyor, başımı komple yıkıyorum, bol bol su içiyor, şişeleri ful dolduruyoruz. Bir daha nerede çeşme bulabiliriz bilemiyorum. Zaten İrfan der ki her gördüğün çeşmeden suyunu içeceksin, biz de öyle yapıyoruz bol bol içiyoruz. Çeşmenin karşısında bir teras var, gözleme ayran yazıyor ama kimseler yok. İki masa birkaç sandalye var. Hemen oturup dinleniyoruz. Ne de olsa iki pistonumuz var, yokuşlarda ısınmış onları da soğutmak gerekiyor. Ayakları duvarın üstüne koyuyoruz üçümüz. Göl manzarasında serinliyor kokmuş ayaklar. Karşıda Beşparmak dağı.

Bu resmi öne çıkmış görsel olarak seçiyorum

170620132623

Fotoda üç çift piston göl manzarasında hava ile soğutma çalışmalarını görüyorsunuz. Sağ elimle üçümüzü elçek ile çekiyorum.

170620132624

Pistonları soğuttuktan sonra yola koyuluyoruz, bir süre sonra Hüseyin’in yolculuklarında devamlı mola verdikleri odun ateşinde çay, gözleme yapan yere varıyoruz , acıkmaya da başlamıştık. Birer gözleme ve yanına da ayranları ısmarlıyoruz. Gözlemeler pişesiye kadar hamakta dinleniyoruz, hatta burada geceleyelim diye de düşünmedik değil ama hedefimizde Kapıkırı var ve göl kıyısı daha güzel olur düşüncesindeyiz.

Hüseyin hamağa uzanmış bir poz çekiyorum

170620132625
Ben de yatıp çekiliyorum bir poz.

170620132627

İrfan da bizim yaptığımızı yapıp hamakta bir poz çekiliyor.

170620132628

İki pistonu hamakta soğutma çalışmaları devam ediyor. Yattığım yerden ayaklarımı çekiyorum hamakta.

170620132630

Burada dinlenirken yoldan bir bisikletçi geçiyor sesleniyoruz bağırıp ıslık çalıyoruz ama sesimizi duymuyor ve hızla gelip geçiyor. İrfan “bu arkadaş Kapıkırı’na gidiyor mutlaka diyor”.  Biz de “eh” diyoruz ve yola çıkıyoruz. Bafa köyüne varıyoruz, burada durmayıp Kapıkırına doğru yola devam edip 1 km içeride bir kahvede mola veriyoruz. Duble çaylarımızı söyleyip sularımızı tazeliyoruz. Arkadan bir de kahve değmede yanında yat, kahve 75 kuruş, hayret ediyoruz. Odun ateşinde üstelik, odun bol LPG tüp pahalı geliyormuş kahvecinin dediğine göre. Molanın ardından yola devam ediyoruz.

Gölkaya köyüne varıyoruz, burada yemeklik ve kahvaltılık alışveriş yapıyoruz, akşama menemen yapacağız. İki bisikletçi yolda giderken tabela ile resimlerini çekiyorum. Tabelada Gölkaya, altında da Bohçacı, dilenci, hurdacının girmesi yasaktır. Muhtarlık yazısı yazılmış.

170620132632

Güneş ufukta batarken durup uğurluyorum. Güneş son ışıklarını batmadan önce parlaklığı iyice artmış.

170620132633

Yolda giden İrfan ve karşıda Beşparmak dağının muhteşem kayalıkları. Tarihteki adı Latmos dağı.

170620132634

Heraklia antik kentinin başlangıcı olan surların duvarları göründü.

170620132635

Aynı zamanda nekropol alanındayız, yani mezarlıkta. Mezarlar da kayalar sanduka biçiminde oyulmuş. Kapağı da iri bir kayadan kalın olarak yapılmış. Haliyle çok yıllar evvelinden kapak yana açılıp mezar soyulmuş.

170620132637

Hüseyin’i bir poz çekiyorum arkada surlarla beraber.

170620132639

Taş duvarda kemerli kapı kalenin kapısı olmalı.

170620132640

Kapıkırına varıyoruz, kamp atacak yer araştırırken önümüze plaj gibi bir yer çıkıyor, buraya kamp atabilir miyiz diye konuşurken bize biri sesleniyor. Bakıyoruz Eskişehir den İrfan Akkaya bizi çağırıyor gelin buraya diye. Biz de yanına yaklaşıyoruz İrfan beni tanıyor merhaba urimbaba diyor ama ben kim olduğunu çıkartamıyorum. Bisiklet camiasında o kadar ismini bilmediğim tanıdık var ki anlatamam. Bende de hafıza zayıflığı var isimleri aklımda tutamıyorum. ( İrfan Akkaya kusura bakma ), yoldan geçen oymuş. Neyse iyice tanıştıktan sonra burada kalabileceğimizi sadece bira içmenin karşılığında olduğunu söyleyince yerin sahibiyle konuşuyoruz. Bize kalabilirsiniz diyor. Heraklia Restoran mekan sahibi Hüseyin Tiryaki. Tahta çardaklara yerleşiyoruz, şortumu giyip göle giriyorum, duş ta var duşumu alıp restoranda biralarımızı göl manzarasında içiyoruz. Biralar bittikten sonra menemeni pişirip yiyoruz. Hep beraber sohbet ediyoruz . İrfan Akkaya  erkenden yola çıkacağım köy yollarından Belen kahvesinden gideceğini öğle sıcağında bisiklet sürmediğini akşam üzeri yola devam  edeceğinden yatmağa gidiyor. Biz de bir süre sonra uyku tulumlarına girip yatıyoruz. Bu gecede çadır kurmuyoruz.

Bu gün 77 km yol yapmışız.

Yolun haritası aşağıda

Powered by Wikiloc